“Merhametsiz kalpleri sana benzetirler,
Sana dilsiz, sana ruhsuz dediler.
Halbuki senindir değirmendeki beste,
Seninle şekil verir ruhuna heykeltıraş,
Sana yanılır dert, sana vurulur baş,
Milyonlarca insanın, milyonlarca sene taptığı taş…” …. Diye başlayıp devam eden o meşhur şiiri gelirdi aklıma…
Çünkü ben onu taşa anlam yükleyen veya yukarıdaki şiirde söylendiği gibi ruhunu taşlarla şekillendiren bir yürek olarak tanımıştım.
Hâlbuki o sadece taşa değil, kelimelere de anlam yükleyen, duygu yükleyen bir yürekmiş meğer sonra öğrendim.
Evet, evet şu anda elinizdeki kitabın şairi, içindeki şiirlerin pınarı, kaynağı olan “ Kafkasi”den yani Osman Onuktav'dan bahsediyorum.
“Merhametsiz kalpleri sana benzetirler,
Sana dilsiz, sana ruhsuz dediler.
Halbuki senindir değirmendeki beste,
Seninle şekil verir ruhuna heykeltıraş,
Sana yanılır dert, sana vurulur baş,
Milyonlarca insanın, milyonlarca sene taptığı taş…” …. Diye başlayıp devam eden o meşhur şiiri gelirdi aklıma…
Çünkü ben onu taşa anlam yükleyen veya yukarıdaki şiirde söylendiği gibi ruhunu taşlarla şekillendiren bir yürek olarak tanımıştım.
Hâlbuki o sadece taşa değil, kelimelere de anlam yükleyen, duygu yükleyen bir yürekmiş meğer sonra öğrendim.
Evet, evet şu anda elinizdeki kitabın şairi, içindeki şiirlerin pınarı, kaynağı olan “ Kafkasi”den yani Osman Onuktav'dan bahsediyorum.