Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırının korunması, İmparatorluğun kurulduğu M.Ö. VIII. yüzyıldan itibaren uğraştığı en önemli konuların başında gelmiştir. Bu nedenle İmparatorluğun doğu sınırında önemli bir yer tutan günümüzde Gümüşhane ili sınırları içinde bulunan Anadolu’nun yerli halkı Luvi dilinde ‘kutlu, güzel kent’ anlamına gelen antik Suissa, günümüzde Kelkit ilçesine bağlı Satala (Sadak) yerleşiminde, önce XVI. Flavia Lejyonerleri daha sonra miladi 117 yılından V. yüzyıla kadar görev yapan XV. Apollınaris Lejyoner birlikleri çok önemli rol oynamıştır.
Kitapta, Roma’nın doğu sınırının korunmasına yönelik XV. Apollınaris Lejyonerlerinin görevlendirildiği antik Satala, mercek altına alınarak bu askeri karargâhtaki lejyonerlerin izleri sürülüyor.
Bu kitap, Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan Gümüşhane ilinde bulunan önemli bir arkeolojik sit alanı olan Satala antik kentinin, Hititlerin Apaşa olarak adlandırdığı Antik Çağ’ın Efes’i (Selçuk) olabilecek nitelikteki önemi nedeniyle birçok müzede bulunan eserlerinin iade edilip Satala’da kurulacak bir ulusal müzede sergilenmesi gerektiğine yönelik arkeolojik kanıtları da ortaya koymaktadır.
Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırının korunması, İmparatorluğun kurulduğu M.Ö. VIII. yüzyıldan itibaren uğraştığı en önemli konuların başında gelmiştir. Bu nedenle İmparatorluğun doğu sınırında önemli bir yer tutan günümüzde Gümüşhane ili sınırları içinde bulunan Anadolu’nun yerli halkı Luvi dilinde ‘kutlu, güzel kent’ anlamına gelen antik Suissa, günümüzde Kelkit ilçesine bağlı Satala (Sadak) yerleşiminde, önce XVI. Flavia Lejyonerleri daha sonra miladi 117 yılından V. yüzyıla kadar görev yapan XV. Apollınaris Lejyoner birlikleri çok önemli rol oynamıştır.
Kitapta, Roma’nın doğu sınırının korunmasına yönelik XV. Apollınaris Lejyonerlerinin görevlendirildiği antik Satala, mercek altına alınarak bu askeri karargâhtaki lejyonerlerin izleri sürülüyor.
Bu kitap, Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan Gümüşhane ilinde bulunan önemli bir arkeolojik sit alanı olan Satala antik kentinin, Hititlerin Apaşa olarak adlandırdığı Antik Çağ’ın Efes’i (Selçuk) olabilecek nitelikteki önemi nedeniyle birçok müzede bulunan eserlerinin iade edilip Satala’da kurulacak bir ulusal müzede sergilenmesi gerektiğine yönelik arkeolojik kanıtları da ortaya koymaktadır.