Birgül Yangın Aslanoğlu, ikinci öykü kitabı Gün Dönende ile yazın serüvenine yeni bir soluk getiriyor. Tesadüf ile tevafuk arasındaki ince çizgide seyreden öyküler, uç uca eklenerek birbirini tamamlarken novellaya göz kırpan bir süreklilik arz ediyor. İnsandan insana mesafelerin bazen açılıp bazen çarpıcı şekilde kapandığı öykülerin sonunda kurgusal döngü tamamlanmış olmakla kalmıyor, birbirinden farklı dünyalara ve ilgilere sahip karakterlerin kesişen kaderleri, büyük insanlık hikâyemizi, o hikâyenin içindeki görünmez etkileşimleri ve ruhsal akrabalıkları inceden inceye selamlıyor.
İnsanın insanla, insanın eşyayla, insanın hayatla münasebeti; eski bir konağın manidar sessizliğinde, bir sahafın sır dolu raflarında, müziğin alfabesiyle konuşan bir bestekârın notalarında, Yeşilçam filmlerinin antidepresan etkisinde bazen de Anadolu’nun ücra bir yaylasında kendini yavaş yavaş açık ediyor. Gün Dönende’de konuşkan, akıcı bir üslup sergileyen Aslanoğlu, bilinç akışı, metinler arasılık, üst kurmaca gibi postmodern imkânlara da başvurmaktan kaçınmıyor.
Döngünün tamamlandığı yerde ise okuru, aydınlanma anına eşlik eden tarifi zor bir hüzün bekliyor.
Emin Gürdamur
Birgül Yangın Aslanoğlu, ikinci öykü kitabı Gün Dönende ile yazın serüvenine yeni bir soluk getiriyor. Tesadüf ile tevafuk arasındaki ince çizgide seyreden öyküler, uç uca eklenerek birbirini tamamlarken novellaya göz kırpan bir süreklilik arz ediyor. İnsandan insana mesafelerin bazen açılıp bazen çarpıcı şekilde kapandığı öykülerin sonunda kurgusal döngü tamamlanmış olmakla kalmıyor, birbirinden farklı dünyalara ve ilgilere sahip karakterlerin kesişen kaderleri, büyük insanlık hikâyemizi, o hikâyenin içindeki görünmez etkileşimleri ve ruhsal akrabalıkları inceden inceye selamlıyor.
İnsanın insanla, insanın eşyayla, insanın hayatla münasebeti; eski bir konağın manidar sessizliğinde, bir sahafın sır dolu raflarında, müziğin alfabesiyle konuşan bir bestekârın notalarında, Yeşilçam filmlerinin antidepresan etkisinde bazen de Anadolu’nun ücra bir yaylasında kendini yavaş yavaş açık ediyor. Gün Dönende’de konuşkan, akıcı bir üslup sergileyen Aslanoğlu, bilinç akışı, metinler arasılık, üst kurmaca gibi postmodern imkânlara da başvurmaktan kaçınmıyor.
Döngünün tamamlandığı yerde ise okuru, aydınlanma anına eşlik eden tarifi zor bir hüzün bekliyor.
Emin Gürdamur