"Ne var burada, düğün dernek falan mı?" "Ne düğün derneği gelinim, o binada hastanede çalışan bir kızımız vardı, hemşireydi. Dün gece kendini apartmanın bahçesindeki ceviz ağacının dalma asıvermiş, onun defin işleriyle uğraşıyorlar." dediğinde, Ceren'in dizlerinin bağı çözüldü. Birlikte bir hukukları vardı. Ne kadar öfkesi olursa olsun, içi sızladı. Vicdanı ağır bastı, yapmak istediklerinden utandı, pişmanlık duydu.
Biraz kendini toplayınca dayandığı duvardan ayrıldı. Gerisin geriye yürüdü, uzun ve sessiz sokakları geçerken, "Herkes ettiğini mutlaka buluyor. Ne ektinse onu biçeceğini bilmelisin bu dünyada. Yine de mekânı aydınlık, toprağı bol olsun," dedi.
Evlerine vardı, odasına çekildi. Bıraktı yatağına kendini, sırılsıklam gözyaşlarıyla dolandı yüzlerce dönümlük "gündöndü" tarlalarının arasından ana yollara. Oradan da şehir merkezine çıktı. Melek Hanım Teyzesi de bulmuştu bulacağım, ama onların hikâyesi aralarında sır kaldı.
"Ne var burada, düğün dernek falan mı?" "Ne düğün derneği gelinim, o binada hastanede çalışan bir kızımız vardı, hemşireydi. Dün gece kendini apartmanın bahçesindeki ceviz ağacının dalma asıvermiş, onun defin işleriyle uğraşıyorlar." dediğinde, Ceren'in dizlerinin bağı çözüldü. Birlikte bir hukukları vardı. Ne kadar öfkesi olursa olsun, içi sızladı. Vicdanı ağır bastı, yapmak istediklerinden utandı, pişmanlık duydu.
Biraz kendini toplayınca dayandığı duvardan ayrıldı. Gerisin geriye yürüdü, uzun ve sessiz sokakları geçerken, "Herkes ettiğini mutlaka buluyor. Ne ektinse onu biçeceğini bilmelisin bu dünyada. Yine de mekânı aydınlık, toprağı bol olsun," dedi.
Evlerine vardı, odasına çekildi. Bıraktı yatağına kendini, sırılsıklam gözyaşlarıyla dolandı yüzlerce dönümlük "gündöndü" tarlalarının arasından ana yollara. Oradan da şehir merkezine çıktı. Melek Hanım Teyzesi de bulmuştu bulacağım, ama onların hikâyesi aralarında sır kaldı.