Onu gördüğüm andan itibaren, sonu ve amacı olmayan bir yoldayım. Yüreğimde ona karşı hissettiğim duygularla sonsuz ve onsuz bir şekilde yürüyorum. Kalp kırıklıklarım beni susatıyor ama vazgeçmiyorum. Ben Zeynep, size nasıl sevdiğimi anlatıyorum.
Kübra Özçelik, Güneşe Âşık Olan Adam’da çağ dinlemeyen bir sevdayı, “Önemli olan yolun nereye gittiği değil, yolda olmaktır,” felsefesiyle anlatıyor. Tüm okuyucuları, yorgunluk, hastalık, kalp kırıklığı dinlemeden devam ettirilen bir aşka ve hayrete düşüren bir çabaya davet ediyor. Kimi zaman şaşkınlıkla kimi zaman da kızgınlıkla şahidi olacağınız bu aşk, yolcunun yola olan sevgisini gözler önüne seriyor.
Onu gördüğüm andan itibaren, sonu ve amacı olmayan bir yoldayım. Yüreğimde ona karşı hissettiğim duygularla sonsuz ve onsuz bir şekilde yürüyorum. Kalp kırıklıklarım beni susatıyor ama vazgeçmiyorum. Ben Zeynep, size nasıl sevdiğimi anlatıyorum.
Kübra Özçelik, Güneşe Âşık Olan Adam’da çağ dinlemeyen bir sevdayı, “Önemli olan yolun nereye gittiği değil, yolda olmaktır,” felsefesiyle anlatıyor. Tüm okuyucuları, yorgunluk, hastalık, kalp kırıklığı dinlemeden devam ettirilen bir aşka ve hayrete düşüren bir çabaya davet ediyor. Kimi zaman şaşkınlıkla kimi zaman da kızgınlıkla şahidi olacağınız bu aşk, yolcunun yola olan sevgisini gözler önüne seriyor.