Buğ Arığ Hatun’un üstün zekâsı ve savaşçılığı karşısında şaşkına dönen Doğu Roma (Bizans) İmparatoru 2. Justinianus, elçilik heyetiyle Buğ Arığ Hatun’a çok değerli altın gümüş vazolar, pek çok kumaş ve daha birçok hediye göndererek barış istemek zorunda kaldı. Buğ Arığ Hatun gelen Bizans elçilerini sarayda kabul ederken, dudaklarında alaylı bir tebessümle hediyelere bakıyordu. Sonra umursamaz bir tavırla İmparator Justinianus’un ona göndermiş olduğu mektubu yazıcısına yüksek sesle okutturdu. Bunu yaptırmasının bir nedeni de gelenleri küçük düşürmekti. Buğ Arığ Hatun ayağa kalkıp yavaşça yürüdü.
Elçilere bakıp, sakin bir sesle konuştu; - “İmparatorunuza onun teklifini kabul ettiğimi belirten bir mektup göndereceğim. O zamana kadar birkaç gün ülkemizde kalıp dolaşın. Konuğumuz olun. Ayrıca hediyeler için de imparatorunuza teşekkür ettiğimi bizzat bildirin. Şimdi çekilebilirsiniz. Dinlenin ve rahatınıza bakın.” Buğ Arığ Hatun salondan çıkarken orada bulunanların hepsi başlarını eğmişlerdi. Elçiler bir güneş gibi ışıldayan Sabar kraliçesinin güzelliği ve ihtişamı karşısında şaşkınlık içinde kalmışlardı. Muhafız komutanı Dengizik, General Poyraz Alp ve Kalaç Han da onunla birlikte çıkmışlardı. Ağır adımlarla terasa doğru yürüdüler. Hava soğuk olmasına rağmen üşümüyorlardı. Kazandıkları zafer içlerini ısıtıyordu. Buğ Arığ Hatun onu tanımak istemeyen Bizans İmparatoruna boyun eğdirmişti...
Buğ Arığ Hatun’un üstün zekâsı ve savaşçılığı karşısında şaşkına dönen Doğu Roma (Bizans) İmparatoru 2. Justinianus, elçilik heyetiyle Buğ Arığ Hatun’a çok değerli altın gümüş vazolar, pek çok kumaş ve daha birçok hediye göndererek barış istemek zorunda kaldı. Buğ Arığ Hatun gelen Bizans elçilerini sarayda kabul ederken, dudaklarında alaylı bir tebessümle hediyelere bakıyordu. Sonra umursamaz bir tavırla İmparator Justinianus’un ona göndermiş olduğu mektubu yazıcısına yüksek sesle okutturdu. Bunu yaptırmasının bir nedeni de gelenleri küçük düşürmekti. Buğ Arığ Hatun ayağa kalkıp yavaşça yürüdü.
Elçilere bakıp, sakin bir sesle konuştu; - “İmparatorunuza onun teklifini kabul ettiğimi belirten bir mektup göndereceğim. O zamana kadar birkaç gün ülkemizde kalıp dolaşın. Konuğumuz olun. Ayrıca hediyeler için de imparatorunuza teşekkür ettiğimi bizzat bildirin. Şimdi çekilebilirsiniz. Dinlenin ve rahatınıza bakın.” Buğ Arığ Hatun salondan çıkarken orada bulunanların hepsi başlarını eğmişlerdi. Elçiler bir güneş gibi ışıldayan Sabar kraliçesinin güzelliği ve ihtişamı karşısında şaşkınlık içinde kalmışlardı. Muhafız komutanı Dengizik, General Poyraz Alp ve Kalaç Han da onunla birlikte çıkmışlardı. Ağır adımlarla terasa doğru yürüdüler. Hava soğuk olmasına rağmen üşümüyorlardı. Kazandıkları zafer içlerini ısıtıyordu. Buğ Arığ Hatun onu tanımak istemeyen Bizans İmparatoruna boyun eğdirmişti...