1828 yılında Rusya ve İran Kaçar Türk Devleti tarafından imzalanan Türkmençay Antlaşması ile ikiye bölünen Azerbaycan topraklarının, İran Kaçar Türk Devleti sınırları içerisinde kalan kısmına Güney Azerbaycan denilmektedir.
Güney Azerbaycan, bugünde birçok idari parçaya bölünerek, İran Fars Devleti'nin kontrolü altında bulunmaktadır. İran Devleti, Güney Azerbaycan'da bulunan yaklaşık 30 milyonluk Türk nüfusu nedeniyle bu bölgeyi risk olarak görmüş ve Pehlevi Hanedanlığından bugüne farslılaştırma politikası çerçevesinde, gerek idari, gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse sosyal konularda uyguladığı politikalarla, Türk kimliğini etkisizleştirmek, hatta yok etmek istemiştir. Ancak İran coğrafyasında 1000 yıldan daha fazla hâkimiyet kurmuş olan Türklerin İran'daki etkilerini ve ortaya çıkarmış oldukları kültür ve medeniyeti silmek mümkün olmadığı gibi Güney Azerbaycan Türklerini de İran yönetiminden uzaklaştırmıştır.
Güney Azerbaycan Türkleri kendilerinin yok sayılması ve asimile edilmesi politikasına karşı ciddi bir demokratik hak ve özgürlük mücadelesi vermiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren devam eden bu mücadele bugün artık ete kemiğe bürünmüş, tartışmalardan arınmış bir şekilde Milli Harekete dönüşmüştür.
1828 yılında Rusya ve İran Kaçar Türk Devleti tarafından imzalanan Türkmençay Antlaşması ile ikiye bölünen Azerbaycan topraklarının, İran Kaçar Türk Devleti sınırları içerisinde kalan kısmına Güney Azerbaycan denilmektedir.
Güney Azerbaycan, bugünde birçok idari parçaya bölünerek, İran Fars Devleti'nin kontrolü altında bulunmaktadır. İran Devleti, Güney Azerbaycan'da bulunan yaklaşık 30 milyonluk Türk nüfusu nedeniyle bu bölgeyi risk olarak görmüş ve Pehlevi Hanedanlığından bugüne farslılaştırma politikası çerçevesinde, gerek idari, gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse sosyal konularda uyguladığı politikalarla, Türk kimliğini etkisizleştirmek, hatta yok etmek istemiştir. Ancak İran coğrafyasında 1000 yıldan daha fazla hâkimiyet kurmuş olan Türklerin İran'daki etkilerini ve ortaya çıkarmış oldukları kültür ve medeniyeti silmek mümkün olmadığı gibi Güney Azerbaycan Türklerini de İran yönetiminden uzaklaştırmıştır.
Güney Azerbaycan Türkleri kendilerinin yok sayılması ve asimile edilmesi politikasına karşı ciddi bir demokratik hak ve özgürlük mücadelesi vermiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren devam eden bu mücadele bugün artık ete kemiğe bürünmüş, tartışmalardan arınmış bir şekilde Milli Harekete dönüşmüştür.