Varoluş başlı başına değişim ve dönüşümdü…
Fısıltılı gibi sessiz uğultular eşliğinde akan bir ömür…
Fırtınalı hayatlar eşliğinde, sessiz var olmuştuk.
Küçük bir fidanken; büyümüş, meyve vermiş,
Varoluşumuzu konumlandırmış…
Çekimser hayatlar yaşarken, bulmuştuk içimizdeki büyümek bilmeyen çocuğu.
Ya çocuk olmak, sanıldığı gibi büyüyor muydu rakamlar gibi ruh da…
Neydi farklı kılan bir önceki seneyi diğerinden,
Deneyimler mi? Duygular mı? Benliğimiz mi?
Büyüte biliyor muyduk kendimizi?
Doymalıydık koşmaya, sarılmaya, sevilmeye ve sevmeye...
Yaşanılmayan hayaller büyürken, belki de içimizde küçülen ve eksilenlere veda edememek yorucu olandı.
Benliğimi ararken kaybolmuş insan sürüsü görüyordum,
Kendim kadar, kayıp.
Hayaller kadar, ıssız.
Mutlu musun?
Kendimize bile dürüst olamazken,
Dürüstlük fazla anlam yüklüydü.
En anlamlı kelimelerin, kaçış rotasıydı sessizlik.
Anlamını yitirmekte olan duyguların son durağı…
Varoluş başlı başına değişim ve dönüşümdü…
Fısıltılı gibi sessiz uğultular eşliğinde akan bir ömür…
Fırtınalı hayatlar eşliğinde, sessiz var olmuştuk.
Küçük bir fidanken; büyümüş, meyve vermiş,
Varoluşumuzu konumlandırmış…
Çekimser hayatlar yaşarken, bulmuştuk içimizdeki büyümek bilmeyen çocuğu.
Ya çocuk olmak, sanıldığı gibi büyüyor muydu rakamlar gibi ruh da…
Neydi farklı kılan bir önceki seneyi diğerinden,
Deneyimler mi? Duygular mı? Benliğimiz mi?
Büyüte biliyor muyduk kendimizi?
Doymalıydık koşmaya, sarılmaya, sevilmeye ve sevmeye...
Yaşanılmayan hayaller büyürken, belki de içimizde küçülen ve eksilenlere veda edememek yorucu olandı.
Benliğimi ararken kaybolmuş insan sürüsü görüyordum,
Kendim kadar, kayıp.
Hayaller kadar, ıssız.
Mutlu musun?
Kendimize bile dürüst olamazken,
Dürüstlük fazla anlam yüklüydü.
En anlamlı kelimelerin, kaçış rotasıydı sessizlik.
Anlamını yitirmekte olan duyguların son durağı…