“Ayrım yok, yıldızken kayarak dünyaya gelmekle öldükten sonra yıldız olmak arasında...”
Dopdolu bir ömrü şenlendiren gerçek bir sevda, o sevdaya selam du-
ran derin bir yas... Bilge Bener, bağ kurmak üzerine incelikli bir mo-
nolog sunan Günlük Kokusu’nda, ilk günden son güne, merhaba’dan
hoça kal’a uzanan o tanıdık ama biricik hikâyeyi, kahramanının ru-
hundan-belleğinden yansıyanlarla tekrar kurguluyor: Çift katman-
lı anlatı, bir yandan ilişkilerin temelindeki çatışmalara-uzlaşmalara
odaklanırken, bir yandan da 60’lardan 90’lara, toplumumuza ışık
tutan değerlere ve kemikleşmiş yargılara bakıyor. Bener ailesinin de-
ğerli külliyatının önemli bir parçası daha günışığına çıkıyor...
Saat: 00:53. Yalvaran bakışlarında su özlemi. Ama ben sana o çok
sevdiğin suyu veremiyorum. Başıdumanlı Ilgaz Dağları’na yaslı kentin
bekâr odasından çıkıp gece yarısı uykulu gözlerle bir sızıntının peşinde suyu arayan adam! Sana su veremiyorum. Yalnızca ıslak pamuklar gezdirebiliyorum çatlayan dudaklarında.
“Ayrım yok, yıldızken kayarak dünyaya gelmekle öldükten sonra yıldız olmak arasında...”
Dopdolu bir ömrü şenlendiren gerçek bir sevda, o sevdaya selam du-
ran derin bir yas... Bilge Bener, bağ kurmak üzerine incelikli bir mo-
nolog sunan Günlük Kokusu’nda, ilk günden son güne, merhaba’dan
hoça kal’a uzanan o tanıdık ama biricik hikâyeyi, kahramanının ru-
hundan-belleğinden yansıyanlarla tekrar kurguluyor: Çift katman-
lı anlatı, bir yandan ilişkilerin temelindeki çatışmalara-uzlaşmalara
odaklanırken, bir yandan da 60’lardan 90’lara, toplumumuza ışık
tutan değerlere ve kemikleşmiş yargılara bakıyor. Bener ailesinin de-
ğerli külliyatının önemli bir parçası daha günışığına çıkıyor...
Saat: 00:53. Yalvaran bakışlarında su özlemi. Ama ben sana o çok
sevdiğin suyu veremiyorum. Başıdumanlı Ilgaz Dağları’na yaslı kentin
bekâr odasından çıkıp gece yarısı uykulu gözlerle bir sızıntının peşinde suyu arayan adam! Sana su veremiyorum. Yalnızca ıslak pamuklar gezdirebiliyorum çatlayan dudaklarında.