“Çocuklarımıza neler yaptığımızı görmekte sıkıntı yaşadığımız ortada. Göremiyoruz, görmek de istemiyoruz. Çocuklarımızın durumunun daha önce hiç olmadığı kadar iyi olduğundan eminiz. Yaygın kanı bu. Refah toplumlarında çocuklar oyun alanlarına, çocuk bahçelerine, okullara, özel eğitimli öğretmenlere, tatile, sinemaya, konsere gitme imkanına ve daha başka pek çok şansa sahipler. Buna rağmen, Neil Postman’ın formüle ettiği gibi, çocuklarına sahip değiller.
Tüm dünyada, örneğin futbol maçlarında gençlerin şiddet eğilimli taşkınlıkları karşısında şaşkına dönmüş durumdayız. Görünüşte itaatkar çocukların anne-babalarını öldürdüklerini, çocuklar arasında intihar oranının yükseldiğini, okullarda şiddetin tırmandığını duyduğumuzda başımızı sallıyoruz.
Çocuklarımıza ne yaptığımızı algılayamadığımız ve görmek de istemediğimiz için başkaldırılarını da anlamıyoruz. Bizim için hiç olmadığı kadar anlaşılmaz, çünkü yürekle yapılmayan bir başkaldırı bu.”
“Çocuklarımıza neler yaptığımızı görmekte sıkıntı yaşadığımız ortada. Göremiyoruz, görmek de istemiyoruz. Çocuklarımızın durumunun daha önce hiç olmadığı kadar iyi olduğundan eminiz. Yaygın kanı bu. Refah toplumlarında çocuklar oyun alanlarına, çocuk bahçelerine, okullara, özel eğitimli öğretmenlere, tatile, sinemaya, konsere gitme imkanına ve daha başka pek çok şansa sahipler. Buna rağmen, Neil Postman’ın formüle ettiği gibi, çocuklarına sahip değiller.
Tüm dünyada, örneğin futbol maçlarında gençlerin şiddet eğilimli taşkınlıkları karşısında şaşkına dönmüş durumdayız. Görünüşte itaatkar çocukların anne-babalarını öldürdüklerini, çocuklar arasında intihar oranının yükseldiğini, okullarda şiddetin tırmandığını duyduğumuzda başımızı sallıyoruz.
Çocuklarımıza ne yaptığımızı algılayamadığımız ve görmek de istemediğimiz için başkaldırılarını da anlamıyoruz. Bizim için hiç olmadığı kadar anlaşılmaz, çünkü yürekle yapılmayan bir başkaldırı bu.”