İtikadî ve amelî mezheplerin Kur'an'dan sonra delil olarak kullandığı ikinci ana kaynak hiç şüphesiz hadis rivayetleridir. Mezheplerin ortaya çıkışında otorite kabul edilen âlimlerin etkisi malum olduğuna ve hatta mezhep imamları bir tarafa, her insan kendi meşrebine, kapasitesine, ilmî yeterliliğine göre hadisleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştığına göre, hadis ile mezhep ve meşrep arasındaki bağın irdelenmesi anlamlıdır. Bu çalışma, söz konusu bağın ilmî, dinî ve sosyal hayatımızdaki izlerinin peşine düşüyor.
İtikadî ve amelî mezheplerin Kur'an'dan sonra delil olarak kullandığı ikinci ana kaynak hiç şüphesiz hadis rivayetleridir. Mezheplerin ortaya çıkışında otorite kabul edilen âlimlerin etkisi malum olduğuna ve hatta mezhep imamları bir tarafa, her insan kendi meşrebine, kapasitesine, ilmî yeterliliğine göre hadisleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştığına göre, hadis ile mezhep ve meşrep arasındaki bağın irdelenmesi anlamlıdır. Bu çalışma, söz konusu bağın ilmî, dinî ve sosyal hayatımızdaki izlerinin peşine düşüyor.