VII. Abbâsî halifesi Me’mun’un 218/833 tarihinde başlattığı ve X. Abbâsî halifesi Mütevekkil’in 234/848 yılında son verdiği Mihne siyasetinin özünde Kur’an’ın mana ve lafız itibarıyla Allah tarafından yaratıldığı iddiası vardı. Bu doktrini kabul etmeyen âlimler sorgulanmış, işkence edilmiş ve bazıları farklı şekillerde idam edilmiştir.
Bu çalışmanın birinci bölümünde Mihne olaylarının tarihi arka planı, sebepleri, nasıl başladığı, ilk iddia sahiplerinin kimler olduğu ve meydana getirdiği sonuçlar incelendi.
Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı meselesi Ehl-i re’y ve Ehl-i hadis ekolleri arasında ihtilaflara yol açan en çetrefilli, ilmî ve toplumsal yansımaları en şiddetli olanların başında gelmiştir. Bu sebeple çalışmanın ikinci bölümünde kısmen kapalı olan Ehl-i re’y ve Ehl-i hadis kavramlarının anlam çerçevesi ve halku’l-Kur’an konusunun bu iki ekol müntesiplerini hangi derinlikte bir bölen rolü üstlendiği meselesi ele alındı.
Hadis ulemasını da kendi içinde bölen bu mesele hadis kaynaklarının tasnifinin altın çağına denk gelmektedir. Mihne olaylarında meselenin tarafı olmuş âlimlerin önemli bölümü hadis semasının yıldız isimleridir. Bunların rivayet ettikleri hadisler, telif ettikleri kitaplar, râviler hakkında verdikleri hükümler ve râvi biyografilerini inceledikleri kitaplar o dönemde yaşananlardan etkilendiği için meseleyi o dönemde önemli kıldığı kadar bugün de kılmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise bu meselenin gerek ricâl kaynaklarına gerekse hadis kaynaklarının tasnifine yansımaları araştırıldı.
Bu kitap Mihne sürecine ve sonrasında yaşananlara ışık tutmayı, meydana gelenleri dönemin kendi koşulları içerisinde anakronizme düşmeden anlamlandırmayı ve hadis sahasına tesirini incelemeyi hedeflemektedir.
VII. Abbâsî halifesi Me’mun’un 218/833 tarihinde başlattığı ve X. Abbâsî halifesi Mütevekkil’in 234/848 yılında son verdiği Mihne siyasetinin özünde Kur’an’ın mana ve lafız itibarıyla Allah tarafından yaratıldığı iddiası vardı. Bu doktrini kabul etmeyen âlimler sorgulanmış, işkence edilmiş ve bazıları farklı şekillerde idam edilmiştir.
Bu çalışmanın birinci bölümünde Mihne olaylarının tarihi arka planı, sebepleri, nasıl başladığı, ilk iddia sahiplerinin kimler olduğu ve meydana getirdiği sonuçlar incelendi.
Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı meselesi Ehl-i re’y ve Ehl-i hadis ekolleri arasında ihtilaflara yol açan en çetrefilli, ilmî ve toplumsal yansımaları en şiddetli olanların başında gelmiştir. Bu sebeple çalışmanın ikinci bölümünde kısmen kapalı olan Ehl-i re’y ve Ehl-i hadis kavramlarının anlam çerçevesi ve halku’l-Kur’an konusunun bu iki ekol müntesiplerini hangi derinlikte bir bölen rolü üstlendiği meselesi ele alındı.
Hadis ulemasını da kendi içinde bölen bu mesele hadis kaynaklarının tasnifinin altın çağına denk gelmektedir. Mihne olaylarında meselenin tarafı olmuş âlimlerin önemli bölümü hadis semasının yıldız isimleridir. Bunların rivayet ettikleri hadisler, telif ettikleri kitaplar, râviler hakkında verdikleri hükümler ve râvi biyografilerini inceledikleri kitaplar o dönemde yaşananlardan etkilendiği için meseleyi o dönemde önemli kıldığı kadar bugün de kılmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise bu meselenin gerek ricâl kaynaklarına gerekse hadis kaynaklarının tasnifine yansımaları araştırıldı.
Bu kitap Mihne sürecine ve sonrasında yaşananlara ışık tutmayı, meydana gelenleri dönemin kendi koşulları içerisinde anakronizme düşmeden anlamlandırmayı ve hadis sahasına tesirini incelemeyi hedeflemektedir.