Hz. Peygamber’e nispet edilen ve söz, fiil veya takrir (onay) formatında gelen rivayetlerin, Hz. Peygamber’e aidiyetini, aidiyet ihtimalinin derecesini ve sonuç olarak içeriğinin Resûl’e izafeti dolayısıyla dinde delâlet keyfiyetini ele alan kriter ve ıstılahlara bütün olarak “hadis usulü” terimi karşılık gelmektedir. Bu usul ilminin başlangıcı, sahabe devrinde, rivayet edene yemin ettirme veya ondan şahit isteme uygulamalarına kadar götürülebilir. Bu çalışma, hadis usulünü kavram ve literatür açısında sistemli ve geniş bir kapsamda sunuyor.
Telifinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen, hadis ve sünnet terimlerinin gelişimi, yayılma derecesine göre haberlerin ayrımı (mütevâtir-ahad) kabul ve ret yönünden hadislerin tasnifi, isnadın kaynağına göre rivayetlerin çeşitleri gibi birçok temel meselede ders kitabı hüviyetini korumaktadır.
Hz. Peygamber’e nispet edilen ve söz, fiil veya takrir (onay) formatında gelen rivayetlerin, Hz. Peygamber’e aidiyetini, aidiyet ihtimalinin derecesini ve sonuç olarak içeriğinin Resûl’e izafeti dolayısıyla dinde delâlet keyfiyetini ele alan kriter ve ıstılahlara bütün olarak “hadis usulü” terimi karşılık gelmektedir. Bu usul ilminin başlangıcı, sahabe devrinde, rivayet edene yemin ettirme veya ondan şahit isteme uygulamalarına kadar götürülebilir. Bu çalışma, hadis usulünü kavram ve literatür açısında sistemli ve geniş bir kapsamda sunuyor.
Telifinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen, hadis ve sünnet terimlerinin gelişimi, yayılma derecesine göre haberlerin ayrımı (mütevâtir-ahad) kabul ve ret yönünden hadislerin tasnifi, isnadın kaynağına göre rivayetlerin çeşitleri gibi birçok temel meselede ders kitabı hüviyetini korumaktadır.