Hadrianus’un Anıları

Stok Kodu:
9786055819040
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
9
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%25 indirimli
350,00TL
262,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 32,08TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786055819040
1016350
Hadrianus’un Anıları
Hadrianus’un Anıları
262.50

Bir imparator. Öyle sıradan biri de değil. Hadrianus. Edirne’yi kuran adam. Londra’daki son sergide, British Museum’da, Türkiye’deki Sagalassus yani Burdur’un Ağlasun ilçesindeki kazılarda çıkan bir heykeli de sergilendi. Sadece ayağı 80 santimetre idi. Anlayın. Büyük imparator.

Ama ben bu büyük imparatorların nasıl adamlar olduğunu hep merak etmişimdir. Düşünsenize, dünyanın en büyük gücü elinizde. Ne yaparsınız? Kendinizi kaybedip, hubris’e, yani çılgınlığa mı kapılırsınız, yoksa, ne yaparsınız? Tek lafınızla adamların kaybolabildiği, keyif için şehir yaktığınız, herkesin ayağınıza kapandığı dönemlerden söz ediyorum. Hayâl etmesi bile bana zor gelirken, işte çıkıyor biri, mesela Yourcenar, kalakalmış tüm tarihsel belgeleri, bilgileri didik didik ediyor ve bir roman yazıyor. Elbette, Hadrianus bu değil. Bu, Yourcenar’ın Hadrianus’u.

Ve işte görkem de burada başlıyor: Bir imparatorun günlük çilelerini, acılarını, düşüncelerini düşünmeye çalışan bir yazara eşlik ediyorsunuz. Stoacı felsefe izi var mı? Belki. Hele de Hadrianus’tan sonra imparator olacak olan, ve romanın bir mektup gibi kendisine yazıldığı Marcus Aurelius’un Anılar’ını düşünürsek. Okuyun, imparator neye benzermiş, bir düşünün derim. LY

Bir imparator. Öyle sıradan biri de değil. Hadrianus. Edirne’yi kuran adam. Londra’daki son sergide, British Museum’da, Türkiye’deki Sagalassus yani Burdur’un Ağlasun ilçesindeki kazılarda çıkan bir heykeli de sergilendi. Sadece ayağı 80 santimetre idi. Anlayın. Büyük imparator.

Ama ben bu büyük imparatorların nasıl adamlar olduğunu hep merak etmişimdir. Düşünsenize, dünyanın en büyük gücü elinizde. Ne yaparsınız? Kendinizi kaybedip, hubris’e, yani çılgınlığa mı kapılırsınız, yoksa, ne yaparsınız? Tek lafınızla adamların kaybolabildiği, keyif için şehir yaktığınız, herkesin ayağınıza kapandığı dönemlerden söz ediyorum. Hayâl etmesi bile bana zor gelirken, işte çıkıyor biri, mesela Yourcenar, kalakalmış tüm tarihsel belgeleri, bilgileri didik didik ediyor ve bir roman yazıyor. Elbette, Hadrianus bu değil. Bu, Yourcenar’ın Hadrianus’u.

Ve işte görkem de burada başlıyor: Bir imparatorun günlük çilelerini, acılarını, düşüncelerini düşünmeye çalışan bir yazara eşlik ediyorsunuz. Stoacı felsefe izi var mı? Belki. Hele de Hadrianus’tan sonra imparator olacak olan, ve romanın bir mektup gibi kendisine yazıldığı Marcus Aurelius’un Anılar’ını düşünürsek. Okuyun, imparator neye benzermiş, bir düşünün derim. LY

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat