Türkçede özgün meal çalışması ne yazık ki çok azdır. Mevcut olan özgün çalışmaların en başında ise Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın meali gelmektedir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın meal-tefsirinden önce hazırlanmış meallerin büyük çoğunluğu –Elmalılı’nın da işaret ettiği üzere- sırf ticarî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır’dan sonra hazırlanan mealler ise -genellikle Elmalılı’nın mealini taklit ettiklerinden- Elmalılı’nın kalitesine ulaşamamışlardır.
Ancak zamanımızda Elmalılı mealinin orijinalinden; -atlamalar, tekrarlar, tercüme bozuklukları, dilin ağırlığı, cümlelerin müphemliği, cümle düşüklükleri; âyetler, ifade ve bölümler arasındaki kopukluklar nedeniyle- yeterli istifade sağlanamamaktadır. Elmalılı mealinin sadeleştirmeleri ise, zaten Elmalılı’ya ait olmaktan çıkmışlardır. Bunlara bir de, meal-tefsirin Osmanlıca yazma nüshasının ortaya çıkmasıyla, matbu nüshasının birtakım müdahalelere maruz kaldığı/budandığı yolundaki iddialar eklenince, Elmalılı’nın meal ve tefsirinin gözden geçirilerek yeniden yayıma hazırlanması gerekliliği kendinden ortaya çıkmıştır.
İşte bu sebeplerden ötürü bu meal; Osmanlıca yazma nüsha ile matbu nüsha karşılaştırılarak ve anlaşılmadığı veya anlamada zorluk çekildiği yolundaki şikayetler de dikkate alınarak Ertuğrul Özalp tarafından yayına hazırlanmıştır.
Türkçede özgün meal çalışması ne yazık ki çok azdır. Mevcut olan özgün çalışmaların en başında ise Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın meali gelmektedir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın meal-tefsirinden önce hazırlanmış meallerin büyük çoğunluğu –Elmalılı’nın da işaret ettiği üzere- sırf ticarî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır’dan sonra hazırlanan mealler ise -genellikle Elmalılı’nın mealini taklit ettiklerinden- Elmalılı’nın kalitesine ulaşamamışlardır.
Ancak zamanımızda Elmalılı mealinin orijinalinden; -atlamalar, tekrarlar, tercüme bozuklukları, dilin ağırlığı, cümlelerin müphemliği, cümle düşüklükleri; âyetler, ifade ve bölümler arasındaki kopukluklar nedeniyle- yeterli istifade sağlanamamaktadır. Elmalılı mealinin sadeleştirmeleri ise, zaten Elmalılı’ya ait olmaktan çıkmışlardır. Bunlara bir de, meal-tefsirin Osmanlıca yazma nüshasının ortaya çıkmasıyla, matbu nüshasının birtakım müdahalelere maruz kaldığı/budandığı yolundaki iddialar eklenince, Elmalılı’nın meal ve tefsirinin gözden geçirilerek yeniden yayıma hazırlanması gerekliliği kendinden ortaya çıkmıştır.
İşte bu sebeplerden ötürü bu meal; Osmanlıca yazma nüsha ile matbu nüsha karşılaştırılarak ve anlaşılmadığı veya anlamada zorluk çekildiği yolundaki şikayetler de dikkate alınarak Ertuğrul Özalp tarafından yayına hazırlanmıştır.