"Tuğrul Bey'in 1055 yılında Bağdat'a gelişiyle başlayan Abbâsî-Selçuklu münasebetleri uzun bir dönem İkincilerin baskın olduğu bir siyasî ortamda devam etmiştir. Çünkü Selçuklular muhataplarına hiçbir zaman yönetim erkini vermek niyetinde olmamışlardır. Bahsettiğimiz bu durum onların hilafet makamıyla ilgili en temel hareket tarzını ifade etmektedir. Mamafih Sultan Sencer'in iktidar makamına geçtiği sırada ikili teşkilat anlayışı çerçevesinde devleti ikiye bölüp Irak Selçuklularını kurması Abbâsîler için bağımsızlık yolunda bir umut ışığı olmuştur. Zira yeni kurulan Irak Selçuklularının hikayesi tam anlamıyla bir karmaşanın tarihidir.
Bu süreçte Abbâsîler ise el-Müsterşid Billâh'ın eliyle durumu kendi lehlerine çevirmek adına Selçuklularla mücadeleye girişmişlerdir. Elinizdeki kitap adı geçen halifenin liderliğindeki Abbâsîlerin, Selçuklulara karşı başlattıkları iktidar mücadelesi ile bunun sonuçları üzerine kaleme alınmış olup İslâm tarihinin önemli safhalarından birini teşkil etmektedir. Muhtevası itibarıyla da gerek dönemine gerekse sonrasındaki birçok gelişmeye ışık tutacak niteliktedir."
"Tuğrul Bey'in 1055 yılında Bağdat'a gelişiyle başlayan Abbâsî-Selçuklu münasebetleri uzun bir dönem İkincilerin baskın olduğu bir siyasî ortamda devam etmiştir. Çünkü Selçuklular muhataplarına hiçbir zaman yönetim erkini vermek niyetinde olmamışlardır. Bahsettiğimiz bu durum onların hilafet makamıyla ilgili en temel hareket tarzını ifade etmektedir. Mamafih Sultan Sencer'in iktidar makamına geçtiği sırada ikili teşkilat anlayışı çerçevesinde devleti ikiye bölüp Irak Selçuklularını kurması Abbâsîler için bağımsızlık yolunda bir umut ışığı olmuştur. Zira yeni kurulan Irak Selçuklularının hikayesi tam anlamıyla bir karmaşanın tarihidir.
Bu süreçte Abbâsîler ise el-Müsterşid Billâh'ın eliyle durumu kendi lehlerine çevirmek adına Selçuklularla mücadeleye girişmişlerdir. Elinizdeki kitap adı geçen halifenin liderliğindeki Abbâsîlerin, Selçuklulara karşı başlattıkları iktidar mücadelesi ile bunun sonuçları üzerine kaleme alınmış olup İslâm tarihinin önemli safhalarından birini teşkil etmektedir. Muhtevası itibarıyla da gerek dönemine gerekse sonrasındaki birçok gelişmeye ışık tutacak niteliktedir."