Kapitalizmin dünya üzerindeki yıkımı gittikçe daha da ağırlaşıyor ve bu yıkım gezegenin kendini yenileme kapasitesini artan ölçüde aşıyor. Bilim insanlarının “kırmızı alarm” çağrılarına, şirketler ve onların kolektif aygıtı devletler, çılgınca hal alan meta üretimini sürdürmek adına dünyanın kutuplarında, okyanusların derinlerinde, hatta uzayda yeni fosil yakıtlar, nadir elementler için kıyasıya rekabete girerek yanıt veriyorlar. Savaşlar çıkarıyorlar. En “makulünden” hâlihazırda fosil yakıtlarla dönen kapitalizmin çarklarını yenilenebilir enerjiyle daha “sürdürülebilir” şekilde çevirmeyi hayal eden, geri dönüşüm martavalları anlatan ve devlet tarafından destekli nükleer santraller gibi çözüm önerilerinin öne çıktığı farklı tonlardan popüler Yeşil Yeni Düzen (YYD) sesleri yükseliyor Kuzey ülkelerinden.
Kapitalizmin dünya üzerindeki yıkımı gittikçe daha da ağırlaşıyor ve bu yıkım gezegenin kendini yenileme kapasitesini artan ölçüde aşıyor. Bilim insanlarının “kırmızı alarm” çağrılarına, şirketler ve onların kolektif aygıtı devletler, çılgınca hal alan meta üretimini sürdürmek adına dünyanın kutuplarında, okyanusların derinlerinde, hatta uzayda yeni fosil yakıtlar, nadir elementler için kıyasıya rekabete girerek yanıt veriyorlar. Savaşlar çıkarıyorlar. En “makulünden” hâlihazırda fosil yakıtlarla dönen kapitalizmin çarklarını yenilenebilir enerjiyle daha “sürdürülebilir” şekilde çevirmeyi hayal eden, geri dönüşüm martavalları anlatan ve devlet tarafından destekli nükleer santraller gibi çözüm önerilerinin öne çıktığı farklı tonlardan popüler Yeşil Yeni Düzen (YYD) sesleri yükseliyor Kuzey ülkelerinden.