Şah-ı Nakşibend hazretlerinin bağlılarından olan Selahaddin bin Mübarek tarafından kaleme alınmış olan Enisü't-Talibin ve Uddetü's-Salikin, Nakşibendi yolunun usül ve esaslarını, bunun yanı sıra Şah-ı Nakşibend hazretlerinin hayatı, menkıbeleri ve tasavvufi görüşlerini içermektedir.
Müellifin eserine aldığı bilgiler ya kendi başından geçen ya da diğer çağdaşı dervişlerce anlatılan bilgilerdir. Bu nedenle, birinci elden kaynak olma vasfına sahip bu eser tasavvufi hikmetlerin ve evliya menkıbelerinin iki ana kaynağı sayılan Mevlana Cami Hazretlerinin Nefahat ve Şeyh Safiyüddin Hazretlerinin Reşahat isimli eserlerine de kaynaklık etmiştir.
Aslı Farsça olan bu eseri Türkçeye, Süleyman İzzi Teşrifati, Makamat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye ismiyle çevirmiş ve 1910 yılında Makamat-ı Muhammed Bahaüddin Nakşibend ismiyle Matbaa-i Bahriye'de basılmıştır. Osmanlıca baskısından −yer yer yazmasından da faydalanıp− hazırladığımız Makamat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye İslami gelenekte makamat türünün de önemli eserlerinden biridir.
Kendisi de Nakşibendi tarikatına mensup olan Süleyman İzzi Teşrifati, Muradiye Tekkesi’nde irşad makamında bulunan Nasiruddin Ebu’l-Ala eş-Şeyh Ali Efendi'nin "Bu incilerle dolu faydalı kitap Farsça yazıldığı için perde arkasında örtülü ve kapalı kalmıştır. Eğer nezaketli sözleri Türkçe ile açıklansa herkese gizli kanaatları açılıp itibarı iki kat daha artmış olur" sözü üzerine eseri Türkçeye tercüme ederek muhabbetle bağlı dostların istifadesine sunulmasını sağlamıştır.
Hallerin Terbiyesi adını verdiğimiz bu eser, dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm velilik ve velînin tarifi üzerinedir. İkinci bölüm Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin manevi halleri ve silsilesi; üçüncü bölüm Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin vasıfları, tavırları, sözleri, ahlakı, tarikat yolundaki tarz ve yöntemleri ve sohbet meclislerinde kendilerinden açığa çıkan hikmetli sözleri ihtiva etmektedir. Dördüncü bölüm ise Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin kerametleri, makamları ve halleri hakkındadır.
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin bağlılarından olan Selahaddin bin Mübarek tarafından kaleme alınmış olan Enisü't-Talibin ve Uddetü's-Salikin, Nakşibendi yolunun usül ve esaslarını, bunun yanı sıra Şah-ı Nakşibend hazretlerinin hayatı, menkıbeleri ve tasavvufi görüşlerini içermektedir.
Müellifin eserine aldığı bilgiler ya kendi başından geçen ya da diğer çağdaşı dervişlerce anlatılan bilgilerdir. Bu nedenle, birinci elden kaynak olma vasfına sahip bu eser tasavvufi hikmetlerin ve evliya menkıbelerinin iki ana kaynağı sayılan Mevlana Cami Hazretlerinin Nefahat ve Şeyh Safiyüddin Hazretlerinin Reşahat isimli eserlerine de kaynaklık etmiştir.
Aslı Farsça olan bu eseri Türkçeye, Süleyman İzzi Teşrifati, Makamat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye ismiyle çevirmiş ve 1910 yılında Makamat-ı Muhammed Bahaüddin Nakşibend ismiyle Matbaa-i Bahriye'de basılmıştır. Osmanlıca baskısından −yer yer yazmasından da faydalanıp− hazırladığımız Makamat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye İslami gelenekte makamat türünün de önemli eserlerinden biridir.
Kendisi de Nakşibendi tarikatına mensup olan Süleyman İzzi Teşrifati, Muradiye Tekkesi’nde irşad makamında bulunan Nasiruddin Ebu’l-Ala eş-Şeyh Ali Efendi'nin "Bu incilerle dolu faydalı kitap Farsça yazıldığı için perde arkasında örtülü ve kapalı kalmıştır. Eğer nezaketli sözleri Türkçe ile açıklansa herkese gizli kanaatları açılıp itibarı iki kat daha artmış olur" sözü üzerine eseri Türkçeye tercüme ederek muhabbetle bağlı dostların istifadesine sunulmasını sağlamıştır.
Hallerin Terbiyesi adını verdiğimiz bu eser, dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm velilik ve velînin tarifi üzerinedir. İkinci bölüm Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin manevi halleri ve silsilesi; üçüncü bölüm Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin vasıfları, tavırları, sözleri, ahlakı, tarikat yolundaki tarz ve yöntemleri ve sohbet meclislerinde kendilerinden açığa çıkan hikmetli sözleri ihtiva etmektedir. Dördüncü bölüm ise Hace Bahaüddin Nakşibend hazretlerinin kerametleri, makamları ve halleri hakkındadır.