Hadis usûlü her ne kadar fıkıh usûlünün bir konusu olsa da konumu ve önemine binaen bin yılı aşkın süredir bu dalda müstakil eserler kaleme alınmıştır.
Ancak bu eserlerin çoğu Şâfiî mezhebi esas alınarak yazılmış kitaplardır.
Hanefî hadis usûlü ise son döneme kadar fıkıh usûlünden ayrı ele alınmamıştır.
Dolayısıyla bu hususta erken döneme ait Hanefî hadis usûlü eseri bulmak mümkün değildir.
Hatta bu konuda en derli toplu çalışmanın, Abdülmecîd Türkmânî’nin 170’ten fazla kaynaktan istifade ederek kaleme aldığı elinizdeki bu eser olduğunu söylemek mümkündür.
Yazar bu kitapta konuları Hanefî mezhebi ekseninde işlese de muhaddislerin görüşlerine de büyük oranda yer vermiş ve böylece okuyucuya iki farklı akımı karşılaştırabilme imkânını sağlamıştır.
Hadis usûlü her ne kadar fıkıh usûlünün bir konusu olsa da konumu ve önemine binaen bin yılı aşkın süredir bu dalda müstakil eserler kaleme alınmıştır.
Ancak bu eserlerin çoğu Şâfiî mezhebi esas alınarak yazılmış kitaplardır.
Hanefî hadis usûlü ise son döneme kadar fıkıh usûlünden ayrı ele alınmamıştır.
Dolayısıyla bu hususta erken döneme ait Hanefî hadis usûlü eseri bulmak mümkün değildir.
Hatta bu konuda en derli toplu çalışmanın, Abdülmecîd Türkmânî’nin 170’ten fazla kaynaktan istifade ederek kaleme aldığı elinizdeki bu eser olduğunu söylemek mümkündür.
Yazar bu kitapta konuları Hanefî mezhebi ekseninde işlese de muhaddislerin görüşlerine de büyük oranda yer vermiş ve böylece okuyucuya iki farklı akımı karşılaştırabilme imkânını sağlamıştır.