Sait Almış, öykülerinde bize küçük bir sahil kasabasının, Foça'nın içinden, derininden, kalbinden sesleniyor. O kadar ki, anlatıcının yazar değil de Foça'nın kendisi olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.
Geçen yüzyılın yerinden yurdundan ettiği sıradan insanların şaşırtıcı dünyalarıyla, sırlarıyla, boşlukta sallananhayatlarıyla tanışıyorsunuz.
Haftalarca dinmeyen poyraz, yüzlerce yıllık ekmek telaşı, yüzlerce yıllık aşklar, acılar, endişeler, korkular;dönüp duran mevsimler…
Foça'da zamanın hep yinelenen sesi, sessizliği…
“Ne zamanı? Hangi zamandan söz ediyorsun?” diyor Sait Almış.
Hüsnü Arkan
Sait Almış, öykülerinde bize küçük bir sahil kasabasının, Foça'nın içinden, derininden, kalbinden sesleniyor. O kadar ki, anlatıcının yazar değil de Foça'nın kendisi olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.
Geçen yüzyılın yerinden yurdundan ettiği sıradan insanların şaşırtıcı dünyalarıyla, sırlarıyla, boşlukta sallananhayatlarıyla tanışıyorsunuz.
Haftalarca dinmeyen poyraz, yüzlerce yıllık ekmek telaşı, yüzlerce yıllık aşklar, acılar, endişeler, korkular;dönüp duran mevsimler…
Foça'da zamanın hep yinelenen sesi, sessizliği…
“Ne zamanı? Hangi zamandan söz ediyorsun?” diyor Sait Almış.
Hüsnü Arkan