Hapishane Çağı Kapatılan İnsan

Stok Kodu:
9789755708454
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%24 indirimli
160,00TL
121,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,86TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9789755708454
991382
Hapishane Çağı
Hapishane Çağı Kapatılan İnsan
121.60

Tıpkı okul ve kışla gibi, muktedirin ideolojik yapısını bütün çıplaklığıyla yansıttığı hapishane, yukarıdan aşağı örgütlenen toplumsal şiddetin hem bir parçası hem de yeniden üreticisidir. Suç ve suçlu kavramı yüzyıllar içerisinde değişmişse de “içerdeki” her zaman siyasal iktidarın düşman bellediği kesim ve sınıflar olmuştur. “Suç”un kendisini oluşturan faktörleri sorgulamadan normalleştirilen “suçlu’yu ne yapacağız” sorusu ise iktidara, günü geldiğinde herhangi birimizi suçlu ilan edebilecek bir meşruiyet sağlar. Üstelik insanı, belirli bir mekâna kapatarak “tedavi” ya da “ıslah” edeceğini iddia edenlerin “suç”larını da ortadan kaldırır.

Cezaevlerinin tarihi şiddet ve baskı kadar direnişin de tarihidir. Işık Ergüden, koşulların iyileştirilmesi, somut taleplerin karşılanması, hak ihlallerinin azaltılması için verilen mücadeleleri elbette yadsımadan, hapishane ve kapatılma kavramının kendisini, hapishanesiz bir toplumu düşünmeye; sistemin medya ve teknoloji dahil bütün aygıtlarıyla “dışarıda” kapattığı insanı bir kez daha dört duvarın arkasına, görünmezliğe, hem insana hem de insansızlığa mahkûm etmenin insanlıkdışılığını sorgulamaya çağırıyor.

Hapishaneye giren insan tipolojisinin giderek daha geniş bir yelpazeye yayıldığı, neyle suçlandığını bile bilmeyen insanların yıllarca hapis yatabildiği, hukuk sisteminin yerini açıkça bir intikam ve rehine sistemine bıraktığı günümüzde hepimizin ihtiyacı olan bir sorgulama...

Tıpkı okul ve kışla gibi, muktedirin ideolojik yapısını bütün çıplaklığıyla yansıttığı hapishane, yukarıdan aşağı örgütlenen toplumsal şiddetin hem bir parçası hem de yeniden üreticisidir. Suç ve suçlu kavramı yüzyıllar içerisinde değişmişse de “içerdeki” her zaman siyasal iktidarın düşman bellediği kesim ve sınıflar olmuştur. “Suç”un kendisini oluşturan faktörleri sorgulamadan normalleştirilen “suçlu’yu ne yapacağız” sorusu ise iktidara, günü geldiğinde herhangi birimizi suçlu ilan edebilecek bir meşruiyet sağlar. Üstelik insanı, belirli bir mekâna kapatarak “tedavi” ya da “ıslah” edeceğini iddia edenlerin “suç”larını da ortadan kaldırır.

Cezaevlerinin tarihi şiddet ve baskı kadar direnişin de tarihidir. Işık Ergüden, koşulların iyileştirilmesi, somut taleplerin karşılanması, hak ihlallerinin azaltılması için verilen mücadeleleri elbette yadsımadan, hapishane ve kapatılma kavramının kendisini, hapishanesiz bir toplumu düşünmeye; sistemin medya ve teknoloji dahil bütün aygıtlarıyla “dışarıda” kapattığı insanı bir kez daha dört duvarın arkasına, görünmezliğe, hem insana hem de insansızlığa mahkûm etmenin insanlıkdışılığını sorgulamaya çağırıyor.

Hapishaneye giren insan tipolojisinin giderek daha geniş bir yelpazeye yayıldığı, neyle suçlandığını bile bilmeyen insanların yıllarca hapis yatabildiği, hukuk sisteminin yerini açıkça bir intikam ve rehine sistemine bıraktığı günümüzde hepimizin ihtiyacı olan bir sorgulama...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat