“Harabelerin rutubetli yerlerinde, renkli su damlalarından terekküp etmiş gibi görünen bir nevi yeşil çiçekler
açar. Onlar, şafakla doğarlar, biraz sonra, bir damla su gibi akarlar, kaybolurlar. Bu harabe çiçeklerinin
talihleri, insanların talihine benzer: Doğarlar, ağlarlar, ölürler.”
Reşat Nuri Güntekin, birbirinden etkileyici üç farklı hikâyeyi kaleme aldığı Harabelerin Çiçeği’nde, insan ve
toplumun iç içe geçtiği derin temaları işliyor. Büyük usta, bu hikâyelerde okuru yaşamın acımasız gerçekleriyle
yüzleştirirken aşk, dostluk ve ihanet gibi konuları da başarıyla ele alıyor. İlk hikâye Harabelerin Çiçeği,
geçmişinin izlerini taşıyan ve izole bir yaşam süren Süleyman’ın kaybettiği aşkının peşinden gitmeye devam
ettiği içsel yolculuğunu anlatıyor. Eski Ahbap, geçmişe dayanan arkadaşlıkların zamanla nasıl şekillendiğini ve
dostlukla ihanet arasındaki o ince çizgiyi gözler önüne seriyor. Üçüncü hikâye Boyunduruk ise aile baskılarının
kişinin bireysel özgürlük uğraşını ne derece sekteye uğrattığını ortaya koyuyor.
Reşat Nuri Güntekin, akıcı anlatımı sayesinde her bir hikâyede okuru insan yaşamına dair derin düşüncelere
sevk ediyor.
“Harabelerin rutubetli yerlerinde, renkli su damlalarından terekküp etmiş gibi görünen bir nevi yeşil çiçekler
açar. Onlar, şafakla doğarlar, biraz sonra, bir damla su gibi akarlar, kaybolurlar. Bu harabe çiçeklerinin
talihleri, insanların talihine benzer: Doğarlar, ağlarlar, ölürler.”
Reşat Nuri Güntekin, birbirinden etkileyici üç farklı hikâyeyi kaleme aldığı Harabelerin Çiçeği’nde, insan ve
toplumun iç içe geçtiği derin temaları işliyor. Büyük usta, bu hikâyelerde okuru yaşamın acımasız gerçekleriyle
yüzleştirirken aşk, dostluk ve ihanet gibi konuları da başarıyla ele alıyor. İlk hikâye Harabelerin Çiçeği,
geçmişinin izlerini taşıyan ve izole bir yaşam süren Süleyman’ın kaybettiği aşkının peşinden gitmeye devam
ettiği içsel yolculuğunu anlatıyor. Eski Ahbap, geçmişe dayanan arkadaşlıkların zamanla nasıl şekillendiğini ve
dostlukla ihanet arasındaki o ince çizgiyi gözler önüne seriyor. Üçüncü hikâye Boyunduruk ise aile baskılarının
kişinin bireysel özgürlük uğraşını ne derece sekteye uğrattığını ortaya koyuyor.
Reşat Nuri Güntekin, akıcı anlatımı sayesinde her bir hikâyede okuru insan yaşamına dair derin düşüncelere
sevk ediyor.