Haremeynü’ş-Şerifeyn ve Bağlı Birimlerine Ait Gelir Ve Masrafları İhtiva Eden 1175 Nolu Vakıf Muhasebe Defteri (1 Recep 1016-1 Şaban 1016/ 22 Ekim 1607- 21 Kasım 1607)
Haremeyn, Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade eden bir tabirdir. Ayrıca Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs de bu kapsama dahil edilerek sınırları çizilen bölge Haremeynü'ş-Şerifeyn olarak zikredilmeye başlanmıştır.
Yardımlaşma ve dayanışmanın sosyal devlet olabilme ve dini vecibelerin bir gereği olarak varsayıldığı Osmanlı toplumunda vakıf müesseseleri tesis etmek her zaman önem arz etmiştir. Ayrıca Müslümanlar için kutsal sayılan ve dini vecibelerini ifa ettikleri Haremeyn Bölgesi'nde de hâkimiyet tesis etmek bütün İslâm Devletleri'nin ideali olmuştur. Bu bölgeye hizmet etmek için adeta yarış içerisinde olmuşlardır. Bölgede imar-iskân, hacıların su, güvenlik ve barınma ihtiyacının karşılanması ayrıca bölgede görev yapan cami hizmetlileri, hademeler ve orada yaşayan fakirlerin ihtiyaçlarını karşılama maksadıyla Anadolu ve Rumeli merkezli çok sayıda Haremeyn vakfı kurularak bölgede hâkimiyetin idamesine çalışılmıştır. Padişahların, valide sultanların, şeyhülislam, kazasker vb. devlet ricalinin yanında, halktan çok sayıda şahsın da bu vakıfların kurulmasına ve yaşatılmasına ayrı bir ehemmiyet verdiği aşikârdır.
Bu çalışmada Mekke-Medine-Kudüs için kurulan Haremeyn vakıflarının H.1016/M.1607 tarihindeki gelir ve gider masrafları ele alınmıştır. Önemli bir yekûn tutan muhasebe verilerinden hareketle bölgenin ve burada yaşayanların Osmanlı idarecileri tarafından her koşulda korunup kollandığına, iaşe ve ianeleri için hiçbir masraftan kaçınılmadığına ilişkin çıkarımlarda bulunmamız mümkündür.
Haremeyn, Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade eden bir tabirdir. Ayrıca Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs de bu kapsama dahil edilerek sınırları çizilen bölge Haremeynü'ş-Şerifeyn olarak zikredilmeye başlanmıştır.
Yardımlaşma ve dayanışmanın sosyal devlet olabilme ve dini vecibelerin bir gereği olarak varsayıldığı Osmanlı toplumunda vakıf müesseseleri tesis etmek her zaman önem arz etmiştir. Ayrıca Müslümanlar için kutsal sayılan ve dini vecibelerini ifa ettikleri Haremeyn Bölgesi'nde de hâkimiyet tesis etmek bütün İslâm Devletleri'nin ideali olmuştur. Bu bölgeye hizmet etmek için adeta yarış içerisinde olmuşlardır. Bölgede imar-iskân, hacıların su, güvenlik ve barınma ihtiyacının karşılanması ayrıca bölgede görev yapan cami hizmetlileri, hademeler ve orada yaşayan fakirlerin ihtiyaçlarını karşılama maksadıyla Anadolu ve Rumeli merkezli çok sayıda Haremeyn vakfı kurularak bölgede hâkimiyetin idamesine çalışılmıştır. Padişahların, valide sultanların, şeyhülislam, kazasker vb. devlet ricalinin yanında, halktan çok sayıda şahsın da bu vakıfların kurulmasına ve yaşatılmasına ayrı bir ehemmiyet verdiği aşikârdır.
Bu çalışmada Mekke-Medine-Kudüs için kurulan Haremeyn vakıflarının H.1016/M.1607 tarihindeki gelir ve gider masrafları ele alınmıştır. Önemli bir yekûn tutan muhasebe verilerinden hareketle bölgenin ve burada yaşayanların Osmanlı idarecileri tarafından her koşulda korunup kollandığına, iaşe ve ianeleri için hiçbir masraftan kaçınılmadığına ilişkin çıkarımlarda bulunmamız mümkündür.