"Kavel", günışığına çıkabilme olanağına kavuşmuş ilk kitabımdır benim. Ondan öncekilerin serüvenlerini "Koçero Vatan Şiiri" adlı kitabımın önsözünde kısaca anlatmıştım.
Gerçekte, ilk kitabımın "Hiroşima" olması gerekirdi. Ne yazık ki 'Hiroşima', Düşün Yayınevi'nde çıkan yangında gitti (1962). Yayımlanmış şiirlerimden oluşturduğum bir kitaptı bu, o yüzden, dosyanın yokolmasını önemsemedim. Oysaki kopyası da yoktu bende.
1963'de, Ataç dergi ve yayınevi yönetmeni Şükran Kurdakul dostumdan bir öneri geldi: kendisinin, Necatigil'in ve benim şiir kitaplarımızı yayımlamayı düşünüyordu.
O günlerde, ünlü "Kavel Grevi"nin destanına çalışıyordum; kimi bölümlerini de yazmıştım. Kurdakul'un önerisi üzerine, destan çalışmamı bir yana ittim. 'Hiroşima'yı yeniden toparlayıp düzenlemeğe koyuldum. Adı yine 'Hiroşima' olsun istiyordum.
Kitap bitti. Adını 'Kavel' koyduk...
"Kavel", günışığına çıkabilme olanağına kavuşmuş ilk kitabımdır benim. Ondan öncekilerin serüvenlerini "Koçero Vatan Şiiri" adlı kitabımın önsözünde kısaca anlatmıştım.
Gerçekte, ilk kitabımın "Hiroşima" olması gerekirdi. Ne yazık ki 'Hiroşima', Düşün Yayınevi'nde çıkan yangında gitti (1962). Yayımlanmış şiirlerimden oluşturduğum bir kitaptı bu, o yüzden, dosyanın yokolmasını önemsemedim. Oysaki kopyası da yoktu bende.
1963'de, Ataç dergi ve yayınevi yönetmeni Şükran Kurdakul dostumdan bir öneri geldi: kendisinin, Necatigil'in ve benim şiir kitaplarımızı yayımlamayı düşünüyordu.
O günlerde, ünlü "Kavel Grevi"nin destanına çalışıyordum; kimi bölümlerini de yazmıştım. Kurdakul'un önerisi üzerine, destan çalışmamı bir yana ittim. 'Hiroşima'yı yeniden toparlayıp düzenlemeğe koyuldum. Adı yine 'Hiroşima' olsun istiyordum.
Kitap bitti. Adını 'Kavel' koyduk...