Hasan Hüseyin Korkmazgil - Başkaldıran Dizeler

Stok Kodu:
9786257686617
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
506
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2021-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%13 indirimli
240,00TL
208,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 25,52TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257686617
906647
Hasan Hüseyin Korkmazgil - Başkaldıran Dizeler
Hasan Hüseyin Korkmazgil - Başkaldıran Dizeler
208.80

Tanzimatla başlayan Türk edebiyatının Batı’ya açılma sürecinde şiirin hareket alanının genişlediğini söylemek mümkündür. İnsan ve toplum sorunlarının şiirin konuları arasına daha çok girmesi, şüphesiz önemsenmesi gereken bir olgudur. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı kitabının Giriş bölümünde Klasik Türk Edebiyatı’nı anlatırken bahsettiği, saray istiaresinin bu anlamdaki durumu, diğer edebiyat tarihlerinde de kabul edilir. Servet-i Fünûn döneminde Tevfik Fikret’in şiirlerinde toplum sorunlarının yer alması, yabancı sanatçılardan mülhem de olsa, memleket sorunlarının Türk şiirine iyiden iyiye yerleşmesini sağlamıştır.

İstiklal Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy, bu konuyu daha gerçekçi bir şekilde şiirine malzeme yaptıktan sonra, dünya görüşü ne olursa olsun pek çok şairin içinde bulunduğu toplumun ve sosyal çevrenin sözcülüğünü yapmasını sağlamıştır. Tanzimat’tan sonra dünya edebiyatları ve kuramlarını öğrenme olanağını bulan Türk sanatçı ve aydınları, II. Meşrutiyet’ten sonra bu kuramlar çerçevesinde eserler vermeye başlamışlardır. Nâzım Hikmet’in Türkiye’de olgunlaşmış bir ortamda sosyalizmi savunan şiirler ortaya koymasından sonra Türk şiiri, bir kanaldan bu kuramı benimseyerek zenginleşmeye başlamıştır.

Tanzimatla başlayan Türk edebiyatının Batı’ya açılma sürecinde şiirin hareket alanının genişlediğini söylemek mümkündür. İnsan ve toplum sorunlarının şiirin konuları arasına daha çok girmesi, şüphesiz önemsenmesi gereken bir olgudur. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı kitabının Giriş bölümünde Klasik Türk Edebiyatı’nı anlatırken bahsettiği, saray istiaresinin bu anlamdaki durumu, diğer edebiyat tarihlerinde de kabul edilir. Servet-i Fünûn döneminde Tevfik Fikret’in şiirlerinde toplum sorunlarının yer alması, yabancı sanatçılardan mülhem de olsa, memleket sorunlarının Türk şiirine iyiden iyiye yerleşmesini sağlamıştır.

İstiklal Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy, bu konuyu daha gerçekçi bir şekilde şiirine malzeme yaptıktan sonra, dünya görüşü ne olursa olsun pek çok şairin içinde bulunduğu toplumun ve sosyal çevrenin sözcülüğünü yapmasını sağlamıştır. Tanzimat’tan sonra dünya edebiyatları ve kuramlarını öğrenme olanağını bulan Türk sanatçı ve aydınları, II. Meşrutiyet’ten sonra bu kuramlar çerçevesinde eserler vermeye başlamışlardır. Nâzım Hikmet’in Türkiye’de olgunlaşmış bir ortamda sosyalizmi savunan şiirler ortaya koymasından sonra Türk şiiri, bir kanaldan bu kuramı benimseyerek zenginleşmeye başlamıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat