“Haset kavramı üzerinde düşünmekle gündemin yoğunluğundan bir nebze olsun uzaklaşıp muhasebe yapmayı umuyorum. Bununla, haset illetine neşter atma ve ardından daha bir zinde duruşla dışa dönük değerlendirmeler yapma fırsatı elde edileceği kanaatindeyim. Bu, dış dünyayı mamur kılmanın ancak iç alemi imar etme imkanından geçtiğine olan inancımdandır. ‘Yolda olanlar’, içe dönük tahrip edici, dışa dönük imha edici haset illetinden kurtulmalıdırlar aksi takdirde yol alamazlar. Denilebilir ki birçok engelleyici illet varken, neden öncelikle haset? Doğrudur. Gördüm ki ifsat edici birçok illetin ana rahmi hasettir. Haset, yaşanılan ihtilafların da önemli bir sebebidir. Ve dahası haset, vahdete giden yolları tıkayan alevsiz kor gibidir. Bu tespit, muhasebesi olmayanın mücahedesi de olmayacağı kanaatimi besledi.
Kişilik zafiyeti olarak başlayıp zamanla kimliğe sirayet etme istidadı gösteren haset, akidevi boyutu olan bir düşünce bozukluğudur. Her tonundan sakınılması gereken haset, inançta tevhidi ümmette vahdeti engelleyen bir illettir.
Ne de güzel denilmiş, ‘Mümin, gıpta eder; münafık ise, haset.’”
“Haset kavramı üzerinde düşünmekle gündemin yoğunluğundan bir nebze olsun uzaklaşıp muhasebe yapmayı umuyorum. Bununla, haset illetine neşter atma ve ardından daha bir zinde duruşla dışa dönük değerlendirmeler yapma fırsatı elde edileceği kanaatindeyim. Bu, dış dünyayı mamur kılmanın ancak iç alemi imar etme imkanından geçtiğine olan inancımdandır. ‘Yolda olanlar’, içe dönük tahrip edici, dışa dönük imha edici haset illetinden kurtulmalıdırlar aksi takdirde yol alamazlar. Denilebilir ki birçok engelleyici illet varken, neden öncelikle haset? Doğrudur. Gördüm ki ifsat edici birçok illetin ana rahmi hasettir. Haset, yaşanılan ihtilafların da önemli bir sebebidir. Ve dahası haset, vahdete giden yolları tıkayan alevsiz kor gibidir. Bu tespit, muhasebesi olmayanın mücahedesi de olmayacağı kanaatimi besledi.
Kişilik zafiyeti olarak başlayıp zamanla kimliğe sirayet etme istidadı gösteren haset, akidevi boyutu olan bir düşünce bozukluğudur. Her tonundan sakınılması gereken haset, inançta tevhidi ümmette vahdeti engelleyen bir illettir.
Ne de güzel denilmiş, ‘Mümin, gıpta eder; münafık ise, haset.’”