Hasıraltı Öyküler

Stok Kodu:
9789756680162
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
127
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
100,00TL
70,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,56TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789756680162
1024757
Hasıraltı
Hasıraltı Öyküler
70.00

Bu öyküler iki-üç kez okunmalı. Özdemir Başargan, Türk "konuk işçileri"nin çalışma koşullarını yakından tanıyor. "Konuk İşçi" olgusundan kaynaklanan düşmanlıkların az, ama yeğin ağrısını duyuyor. Kapalı kapı ardında, uzun geçeneklerde üretilen iş arkadaşlığına karşı kayıtsızlığı, yurtsuzluğu gözlemlemiş. Onun öyküleri suçlamıyor, yargılıyor, biraz daha insanlık, biraz daha karşılıklı anlayış! O denli olanaksız mı bu? Başargan'ın öyküleri bize ayna tutar. Bu aynada kendimizi izleyelim! - İngeborg Drewitz- Zorluklar, acılar insanları, en başta da çocukları ve yazarları pişirir aynı zamanda, diye düşünüyorum. "Neden?" diye sorabilirsiniz. İnsanoğlu, sürekli aşmaya çalışıyor. Aştıkça gelişiyor. Yazar arkadaşım Özdemir Başargan da öyle. Onu güçlü kılan, elli yılı aşkın yaşamında, içinden geçtiği deneyimlerin varsıllığı. Bunlar üzerine kurup tasarladıkları, bütün vaktini yazmaya veren yazarlarınki kadar çok. O, sadece sert bakışlı, çatık kaşlı yüzünün rengiyle, çizgileriyle değil, öykülerinin kuruluşuyla, kimi zaman kadifi gibi yumuşak, kimi zaman dikenli diliyle bir sıcak iklimler bitkisine, kaktüse benziyor. Gerçekte, dış görünüşündeki karşıtlıklar iç dünyasını yansıtıyor. Karşıtlıklar aynı zamanda sanatına yansıyor. Özdemir Başargan'ın çiçekleri, yepyeni, bambaşka renklerle, zehirlerden süzülüp geliyor. Yakında ona hepimiz hayran olacağız. - Fakir Baykurt-

Bu öyküler iki-üç kez okunmalı. Özdemir Başargan, Türk "konuk işçileri"nin çalışma koşullarını yakından tanıyor. "Konuk İşçi" olgusundan kaynaklanan düşmanlıkların az, ama yeğin ağrısını duyuyor. Kapalı kapı ardında, uzun geçeneklerde üretilen iş arkadaşlığına karşı kayıtsızlığı, yurtsuzluğu gözlemlemiş. Onun öyküleri suçlamıyor, yargılıyor, biraz daha insanlık, biraz daha karşılıklı anlayış! O denli olanaksız mı bu? Başargan'ın öyküleri bize ayna tutar. Bu aynada kendimizi izleyelim! - İngeborg Drewitz- Zorluklar, acılar insanları, en başta da çocukları ve yazarları pişirir aynı zamanda, diye düşünüyorum. "Neden?" diye sorabilirsiniz. İnsanoğlu, sürekli aşmaya çalışıyor. Aştıkça gelişiyor. Yazar arkadaşım Özdemir Başargan da öyle. Onu güçlü kılan, elli yılı aşkın yaşamında, içinden geçtiği deneyimlerin varsıllığı. Bunlar üzerine kurup tasarladıkları, bütün vaktini yazmaya veren yazarlarınki kadar çok. O, sadece sert bakışlı, çatık kaşlı yüzünün rengiyle, çizgileriyle değil, öykülerinin kuruluşuyla, kimi zaman kadifi gibi yumuşak, kimi zaman dikenli diliyle bir sıcak iklimler bitkisine, kaktüse benziyor. Gerçekte, dış görünüşündeki karşıtlıklar iç dünyasını yansıtıyor. Karşıtlıklar aynı zamanda sanatına yansıyor. Özdemir Başargan'ın çiçekleri, yepyeni, bambaşka renklerle, zehirlerden süzülüp geliyor. Yakında ona hepimiz hayran olacağız. - Fakir Baykurt-

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat