Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, ve daha nice aşıklar sevdalara tutulup, hasretleri çekenler…
Acılara, ayrılıklara katlananlar, susuz çöllere düşenler…
Kuruyan dudaklar, akmayan gözyaşları ve SEVDA ve ÇİLENİN BİNBİR TÜRLÜSÜ…
Hayat bu, yaşamak bu
Gerçeğin kendisi bu…
Hiçbir şey kolay değil! Zorluklar olmasa yaşamanın ne anlamı var ki!… Her şeye rağmen yaşamak, acılara ayrılıklara
katlanmak!…
ve kısacası:
Sevdaları da alıp götürmek öbür tarafa.
“Sen istediğin kadar peşimden koş, beni ara…
Gerekirse, âlemlere ibret olsun diye,
sevdaları da alır götürürüm mezara!?…”
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, ve daha nice aşıklar sevdalara tutulup, hasretleri çekenler…
Acılara, ayrılıklara katlananlar, susuz çöllere düşenler…
Kuruyan dudaklar, akmayan gözyaşları ve SEVDA ve ÇİLENİN BİNBİR TÜRLÜSÜ…
Hayat bu, yaşamak bu
Gerçeğin kendisi bu…
Hiçbir şey kolay değil! Zorluklar olmasa yaşamanın ne anlamı var ki!… Her şeye rağmen yaşamak, acılara ayrılıklara
katlanmak!…
ve kısacası:
Sevdaları da alıp götürmek öbür tarafa.
“Sen istediğin kadar peşimden koş, beni ara…
Gerekirse, âlemlere ibret olsun diye,
sevdaları da alır götürürüm mezara!?…”