Hat Sanatı Tarihi (Ciltsiz 2 Kitap Takım) Ekoller ve Takipçileri

Stok Kodu:
9786054750511
Boyut:
23x32
Sayfa Sayısı:
864
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
2.200,00TL
1.650,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 201,67TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 2-5 gündür.
9786054750511
836442
Hat Sanatı Tarihi (Ciltsiz 2 Kitap Takım)
Hat Sanatı Tarihi (Ciltsiz 2 Kitap Takım) Ekoller ve Takipçileri
1650.00

Türklerde hemen bütün güzel san’atlar, mîmârî, mûsıkî, tezhib ve hat gibi, dünyaya parmak ısırtan ve beşerî olduğu kadar ilâhî de olan bütün bu san’at kolları, tevhid merkezinden hareket etmiş birlikci bir karakter taşıdığından, temeli ve felsefesi kadar tafsîlât ve teferruatında da hep o tevhid anlayışını îlân ve ihyâ eylemişlerdir.

1928’de Latin alfabesinin kabulü ile eski harflerimiz ilgā edilmiştir. Netîce olarak “Mârifet iltifata tâbidir” sözü mûcibince, hattat, teşvik ve iltifat görmeyen san’atkârlar kāfilesine girmiştir.

Bununla berâber bir târihî icbar ve ihtiyaçdan dolayı gene de “hat”tın Türk san’atındaki büyük yeri ve tesiri tamâmiyle sönmemiştir ve işte bu sebeple, san’atın bir iç bünye tazyiki yeni hattatların yetişmesine yol açmış ve elimizdeki kitap bu ihtiyâcın netîcesi olarak meydana gelmiştir.

Ayrıca dikkate değer olan bir başka nokta da, bu genç hattatların, âdeta bir ihraç metâı gibi, çeşitli müslüman ülkelerce aranan üstad san’atkârlar olmakta devam etmeleridir.

Netîce şu ki, Türkiye’de eski harfler ölebilir. Fakat “hat” da, “hattat” da ölemez.

Türklerde hemen bütün güzel san’atlar, mîmârî, mûsıkî, tezhib ve hat gibi, dünyaya parmak ısırtan ve beşerî olduğu kadar ilâhî de olan bütün bu san’at kolları, tevhid merkezinden hareket etmiş birlikci bir karakter taşıdığından, temeli ve felsefesi kadar tafsîlât ve teferruatında da hep o tevhid anlayışını îlân ve ihyâ eylemişlerdir.

1928’de Latin alfabesinin kabulü ile eski harflerimiz ilgā edilmiştir. Netîce olarak “Mârifet iltifata tâbidir” sözü mûcibince, hattat, teşvik ve iltifat görmeyen san’atkârlar kāfilesine girmiştir.

Bununla berâber bir târihî icbar ve ihtiyaçdan dolayı gene de “hat”tın Türk san’atındaki büyük yeri ve tesiri tamâmiyle sönmemiştir ve işte bu sebeple, san’atın bir iç bünye tazyiki yeni hattatların yetişmesine yol açmış ve elimizdeki kitap bu ihtiyâcın netîcesi olarak meydana gelmiştir.

Ayrıca dikkate değer olan bir başka nokta da, bu genç hattatların, âdeta bir ihraç metâı gibi, çeşitli müslüman ülkelerce aranan üstad san’atkârlar olmakta devam etmeleridir.

Netîce şu ki, Türkiye’de eski harfler ölebilir. Fakat “hat” da, “hattat” da ölemez.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat