Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939)

Stok Kodu:
9786257049337
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
360
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
552,00TL
441,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 53,97TL
KARGO BEDAVA
9786257049337
842091
Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939)
Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939)
441.60

''Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939)" adlı bu kitapta uluslararası platformlarda Sancak, Atatürk'ün deyimiyle Hatay olarak adlandırılan bölgenin, uzun yıllar süren mücadeleler sonrasında anavatana katılma serüveninin İzmir basınında nasıl ele alındığı anlatılmıştır. Hatay Sorunu, 1936 yılında uluslararası bir mesele olarak ortaya çıkmış ve 1939 yılında bölgenin Türkiye'ye kesin bir şekilde katılmasıyla sona ermiştir. Bundan dolayı bu çalışmada zaman aralığı olarak 1936-1939 arası alınmıştır.

Eski ve yeni başkentlerimiz olan İstanbul ve Ankara gazeteleriyle kıyaslanabilecek derecede İzmir gazeteleri Hatay Sorunu'nu sahiplenmiştir. Gazetelerde konuyla ilgili yapılan haberlerde yansıtılan bakış açılarını, makalelerde gelişmelerin ele alınış biçimlerini, gazetelerin kamuoyunun dikkatini bölgeye çekme konusundaki gücü, sorunun hem ulusal hem de Avrupa basınını kapsayacak boyutta takip edilip edilmediğinin saptanması başlıca hedefler olmuştur.

Giriş bölümünde; Birinci Dünya Savaşı'nda kaybedilen ve bu kaybın 1921 yılında imzalanan Ankara Antlaşması'yla onaylandığı Sancak bölgesinin, 1936 yılında atılan diplomatik adımlar sonucunda uluslararası bir mesele haline getirilmesine kadar geçen sürede yaşanan olaylara değinilmiştir. Birinci bölümde; Fransa'nın 1936 yılında Suriye ile imzaladığı antlaşmanın ardından Sancak'ın Suriye'ye verilmesine karşı çıkan ve Avrupa'da artan gerginliklerden yararlanmak isteyen Türkiye'nin konuyu Milletler Cemiyeti'ne götürüp oradan Hatay'la ilgili "ayrı bir varlık" şeklinde ifade edilen müstakil bir idare kararı çıkarması ele alınmıştır.

İkinci bölümde; müstakil bir devlet yaratılması için yapılan çalışmalar ve Fransa'nın çeşitli yollarla bunu sabote etme girişimleri incelenmişti. Üçüncü bölümde ise; Fransa'nın gittikçe artan Alman tehdidi karşısında Türkiye ile ilişkilerini düzeltme kararı alması ve bu kapsamda hem Hatay Devleti'nin kurulması hem de ikili antlaşmalar eşliğinde Hatay'ın anavatana katılma süreci İzmir basınının penceresinden ele alınmıştır.

''Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939)" adlı bu kitapta uluslararası platformlarda Sancak, Atatürk'ün deyimiyle Hatay olarak adlandırılan bölgenin, uzun yıllar süren mücadeleler sonrasında anavatana katılma serüveninin İzmir basınında nasıl ele alındığı anlatılmıştır. Hatay Sorunu, 1936 yılında uluslararası bir mesele olarak ortaya çıkmış ve 1939 yılında bölgenin Türkiye'ye kesin bir şekilde katılmasıyla sona ermiştir. Bundan dolayı bu çalışmada zaman aralığı olarak 1936-1939 arası alınmıştır.

Eski ve yeni başkentlerimiz olan İstanbul ve Ankara gazeteleriyle kıyaslanabilecek derecede İzmir gazeteleri Hatay Sorunu'nu sahiplenmiştir. Gazetelerde konuyla ilgili yapılan haberlerde yansıtılan bakış açılarını, makalelerde gelişmelerin ele alınış biçimlerini, gazetelerin kamuoyunun dikkatini bölgeye çekme konusundaki gücü, sorunun hem ulusal hem de Avrupa basınını kapsayacak boyutta takip edilip edilmediğinin saptanması başlıca hedefler olmuştur.

Giriş bölümünde; Birinci Dünya Savaşı'nda kaybedilen ve bu kaybın 1921 yılında imzalanan Ankara Antlaşması'yla onaylandığı Sancak bölgesinin, 1936 yılında atılan diplomatik adımlar sonucunda uluslararası bir mesele haline getirilmesine kadar geçen sürede yaşanan olaylara değinilmiştir. Birinci bölümde; Fransa'nın 1936 yılında Suriye ile imzaladığı antlaşmanın ardından Sancak'ın Suriye'ye verilmesine karşı çıkan ve Avrupa'da artan gerginliklerden yararlanmak isteyen Türkiye'nin konuyu Milletler Cemiyeti'ne götürüp oradan Hatay'la ilgili "ayrı bir varlık" şeklinde ifade edilen müstakil bir idare kararı çıkarması ele alınmıştır.

İkinci bölümde; müstakil bir devlet yaratılması için yapılan çalışmalar ve Fransa'nın çeşitli yollarla bunu sabote etme girişimleri incelenmişti. Üçüncü bölümde ise; Fransa'nın gittikçe artan Alman tehdidi karşısında Türkiye ile ilişkilerini düzeltme kararı alması ve bu kapsamda hem Hatay Devleti'nin kurulması hem de ikili antlaşmalar eşliğinde Hatay'ın anavatana katılma süreci İzmir basınının penceresinden ele alınmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat