Hatıratlar, bir toplumun hafızasıdır. Bu minvalde birçok hatıratta İslami camianın tek partili dönemde ve çok partili döneme geçiş evresinde yaşadığı sorunlar, yıkımlar ve mücadeleler anlatılagelmiştir. Hatıratların kimisi bölgesel bir anı aktarımı ile dönemin siyasi atmosferine işaret etmiş, kimisi ise siyasi kararları direk ana konu edinerek Türkiye’nin ahvalini okurlarına resmetmiştir. Bu kitapların birçoğunda dönemin şartlarından ötürü ılıman bir dil kullanılmış, yasaklar ve uygulamalar nedeniyle belli bir perdeden sonrasına geçmemek tercih edilmiştir. Bu üslubu benimseyen yazarların bir diğer hassasiyet nedeni ise kitapta yer alan ve faaliyet gösteren şahısların hala hayatta olmaları, faaliyetlerinin eleştirilmesinin kendilerini rahatsız edebileceği ihtimalidir. Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın kalemiyle hazırlanmış bu hatıratta ise döneme dair her şey cesurca dile getirilerek belirtilen kaygılar ikinci plana itilmiştir. Mardin ve çevresindeki İslamcı gençlerin hissiyatları, önlerine çıkan engelleri ve faaliyetlerinin konu edinilmesi ile bölgesel; ülke çapında teşkilatlı gerçekleştirilen İslamcı faaliyetlerin tek tek, detaylı olarak aktarılması ve değerlendirilmesiyle de bölgeselliğin ötesine geçen bir mahiyete sahiptir.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın hayatının ilk cildi olan bu eserde, 1954-1988 yılları arasında İslami camianın yaşadığı sosyal problemler, müsebbibleri, mücadelecileri ve faaliyetlerin hepsi detayıyla ele alınıyor. Bizzat camianın içerisinden bir gözün, camiayı da eleştirdiği noktalar ve çekincesiz üslubuyla dönemi merak edenler için ilk başvurulacak kaynaklardan biri olma özelliğini taşıyor. Kılık kıyafet yaptırımlarından dini eğitimlere uygulanan sansürlere, sağ-sol çatışmasından darbelere, protestolardan mitinglere, İslamcı yayın organlarından teşkilat faaliyetlerine, dönemin sosyal ve iktisadi tüm olaylarına mercek tutan bu eser, sahnenin içinden bir aktörün kaleminden dökülüyor.
“Zülf-i yâre dokunmuş olsak da ümmete bildiğimizi aktarmakla mükellefiz…”
Hatıratlar, bir toplumun hafızasıdır. Bu minvalde birçok hatıratta İslami camianın tek partili dönemde ve çok partili döneme geçiş evresinde yaşadığı sorunlar, yıkımlar ve mücadeleler anlatılagelmiştir. Hatıratların kimisi bölgesel bir anı aktarımı ile dönemin siyasi atmosferine işaret etmiş, kimisi ise siyasi kararları direk ana konu edinerek Türkiye’nin ahvalini okurlarına resmetmiştir. Bu kitapların birçoğunda dönemin şartlarından ötürü ılıman bir dil kullanılmış, yasaklar ve uygulamalar nedeniyle belli bir perdeden sonrasına geçmemek tercih edilmiştir. Bu üslubu benimseyen yazarların bir diğer hassasiyet nedeni ise kitapta yer alan ve faaliyet gösteren şahısların hala hayatta olmaları, faaliyetlerinin eleştirilmesinin kendilerini rahatsız edebileceği ihtimalidir. Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın kalemiyle hazırlanmış bu hatıratta ise döneme dair her şey cesurca dile getirilerek belirtilen kaygılar ikinci plana itilmiştir. Mardin ve çevresindeki İslamcı gençlerin hissiyatları, önlerine çıkan engelleri ve faaliyetlerinin konu edinilmesi ile bölgesel; ülke çapında teşkilatlı gerçekleştirilen İslamcı faaliyetlerin tek tek, detaylı olarak aktarılması ve değerlendirilmesiyle de bölgeselliğin ötesine geçen bir mahiyete sahiptir.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın hayatının ilk cildi olan bu eserde, 1954-1988 yılları arasında İslami camianın yaşadığı sosyal problemler, müsebbibleri, mücadelecileri ve faaliyetlerin hepsi detayıyla ele alınıyor. Bizzat camianın içerisinden bir gözün, camiayı da eleştirdiği noktalar ve çekincesiz üslubuyla dönemi merak edenler için ilk başvurulacak kaynaklardan biri olma özelliğini taşıyor. Kılık kıyafet yaptırımlarından dini eğitimlere uygulanan sansürlere, sağ-sol çatışmasından darbelere, protestolardan mitinglere, İslamcı yayın organlarından teşkilat faaliyetlerine, dönemin sosyal ve iktisadi tüm olaylarına mercek tutan bu eser, sahnenin içinden bir aktörün kaleminden dökülüyor.
“Zülf-i yâre dokunmuş olsak da ümmete bildiğimizi aktarmakla mükellefiz…”