Hava yolu yolcu taşımacılığı özellikle 20. yüzyıldan itibaren hızlı bir gelişim göstermiş ve yoğun bir şekilde tercih edilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla bu taşıma türünde birçok olumsuzluk yaşanabilmektedir. Bunların belki de en önemlisi gecikmedir. Buna göre, yolcular bakımından hem kalkış noktasında bir gecikmenin yani günümüzde bilinen adıyla rötarın ya da varma noktasında bir gecikmenin meydana gelmesi söz konusu olabilir. Her iki gecikme durumunda da yolcular genellikle zarara uğrar. Bu bağlamda, yolcuların mağduriyetlerinin giderilmesi ve kendilerine bazı hakların tesis edilmesi gerekir. Hava yolu yolcu taşımacılığına ilişkin ulusal ve uluslararası hukukta hangi mevzuatın uygulanacağının tespiti ve bu mevzuatın doğru bir şekilde uygulanması, bu taşıma türünü tercih eden yolcuların mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında önem arz eder. Ayrıca bu tespitler yalnızca yolcular açısından değil, aynı zamanda hava yolu taşımacılığını gerçekleştiren taşıyıcılar açısından da yolculara karşı hukuki sorumluluklarının öngörülebilirliği bakımından kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada, kalkış ve varma noktalarındaki gecikmelerden doğan zararların hangi kapsam ve ölçütler çerçevesinde tazmin edilebileceği incelenmiş, ayrıca tazminat dışındaki diğer hakların nasıl tesis edilmesi gerektiğine dair çözüm önerileri sunulmuştur.
Hava yolu yolcu taşımacılığı özellikle 20. yüzyıldan itibaren hızlı bir gelişim göstermiş ve yoğun bir şekilde tercih edilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla bu taşıma türünde birçok olumsuzluk yaşanabilmektedir. Bunların belki de en önemlisi gecikmedir. Buna göre, yolcular bakımından hem kalkış noktasında bir gecikmenin yani günümüzde bilinen adıyla rötarın ya da varma noktasında bir gecikmenin meydana gelmesi söz konusu olabilir. Her iki gecikme durumunda da yolcular genellikle zarara uğrar. Bu bağlamda, yolcuların mağduriyetlerinin giderilmesi ve kendilerine bazı hakların tesis edilmesi gerekir. Hava yolu yolcu taşımacılığına ilişkin ulusal ve uluslararası hukukta hangi mevzuatın uygulanacağının tespiti ve bu mevzuatın doğru bir şekilde uygulanması, bu taşıma türünü tercih eden yolcuların mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında önem arz eder. Ayrıca bu tespitler yalnızca yolcular açısından değil, aynı zamanda hava yolu taşımacılığını gerçekleştiren taşıyıcılar açısından da yolculara karşı hukuki sorumluluklarının öngörülebilirliği bakımından kritik öneme sahiptir. Bu çalışmada, kalkış ve varma noktalarındaki gecikmelerden doğan zararların hangi kapsam ve ölçütler çerçevesinde tazmin edilebileceği incelenmiş, ayrıca tazminat dışındaki diğer hakların nasıl tesis edilmesi gerektiğine dair çözüm önerileri sunulmuştur.