Gün Zileli’nin otobiyografik kitaplarının ikincisi olan Havariler (1972-1980), özgürlük mücadelesinin yeniden yükselişi (1973-76); onu takip eden, solun silahlı çatışmalarla balçığa sürüklenişi (1976-1980) ve bu sürecin 12
Eylül 1980 darbesiyle noktalanışının öyküsü. Bu öykünün içinde, 1970’in başında devrimci niyetlerle yola çıkıp, 1975’ten sonra adım adım teslimiyetçiliğe saplanan Aydınlık (TİKP) hareketinin ibret dolu öyküsü de önemli yer tutuyor.
“Zileli, karalayıcı, ‘ifşa edici’ bir üsluba asla iltifat etmiyor… Kişisel ve politik özeleştirellik bakımından geniş görüşlü; kendisine ve geçmişine mesafeli bakmaya çalışan samimi bir muhasebeyle karşı karşıyayız.”—Tanıl Bora
Gün Zileli’nin otobiyografik kitaplarının ikincisi olan Havariler (1972-1980), özgürlük mücadelesinin yeniden yükselişi (1973-76); onu takip eden, solun silahlı çatışmalarla balçığa sürüklenişi (1976-1980) ve bu sürecin 12
Eylül 1980 darbesiyle noktalanışının öyküsü. Bu öykünün içinde, 1970’in başında devrimci niyetlerle yola çıkıp, 1975’ten sonra adım adım teslimiyetçiliğe saplanan Aydınlık (TİKP) hareketinin ibret dolu öyküsü de önemli yer tutuyor.
“Zileli, karalayıcı, ‘ifşa edici’ bir üsluba asla iltifat etmiyor… Kişisel ve politik özeleştirellik bakımından geniş görüşlü; kendisine ve geçmişine mesafeli bakmaya çalışan samimi bir muhasebeyle karşı karşıyayız.”—Tanıl Bora