“Çocukluğumda bir hayalim vardı. Penceremden baktığımda kendimi en hızlı koşan atlardan birine binmiş, dümdüz uzanan bozkırda dörtnala giderken düşlerdim. Çok garip ama aynı düş yine geliyordu gözlerimin önüne... Alabildiğine koşsa atım, gidebildiği kadar gitse buralardan, dağları tepeleri aşsa, koşsa, koşsa...”
Bahara uyanmış Anadolu kırlarının yaşama sevinci, genç ve idealist bir doktorun günlük defterinde hayat buluyor. Hayallerimi Saldım Çayıra, sıradanın sıradışılığını ilmek ilmek dokuyan bir roman.
“Çocukluğumda bir hayalim vardı. Penceremden baktığımda kendimi en hızlı koşan atlardan birine binmiş, dümdüz uzanan bozkırda dörtnala giderken düşlerdim. Çok garip ama aynı düş yine geliyordu gözlerimin önüne... Alabildiğine koşsa atım, gidebildiği kadar gitse buralardan, dağları tepeleri aşsa, koşsa, koşsa...”
Bahara uyanmış Anadolu kırlarının yaşama sevinci, genç ve idealist bir doktorun günlük defterinde hayat buluyor. Hayallerimi Saldım Çayıra, sıradanın sıradışılığını ilmek ilmek dokuyan bir roman.