Cemşid’in bardağından bir kadeh şarap içtim… Gurbet bir işkence; ne kokusu, ne anısı ne de yüreğe sinen sevdası unutulur.
Miadı dolan beraberliklerde ayrılık; bir özgürlüktür. Miadı dolmadan ayrılık; bir hüzün, bir çiledir. Gurbette miadı dolmadan gelişen bir ayrılık…
Kulağımda bizim ellerin merhum sanatçısı Yusuf Özdemir’in sesi;
“Kızılırmak aksın, aksın durulsun. Niye ben seveyim de eller sarılsın”
Evet;
Cemşid’in bardağından bakmak; Kızılırmak’a, köyüme, dostlara, geçmişe, sevdiğime…
Cemşid’in bardağından bir kadeh şarap içtim… Gurbet bir işkence; ne kokusu, ne anısı ne de yüreğe sinen sevdası unutulur.
Miadı dolan beraberliklerde ayrılık; bir özgürlüktür. Miadı dolmadan ayrılık; bir hüzün, bir çiledir. Gurbette miadı dolmadan gelişen bir ayrılık…
Kulağımda bizim ellerin merhum sanatçısı Yusuf Özdemir’in sesi;
“Kızılırmak aksın, aksın durulsun. Niye ben seveyim de eller sarılsın”
Evet;
Cemşid’in bardağından bakmak; Kızılırmak’a, köyüme, dostlara, geçmişe, sevdiğime…