Bir okuyup bin düşünmek…
Günümüzde bu duyuş ve duruşa, bu anlayış ve kavrayışa ne kadar da muhtacız. Çok okuyor, çok yazıyor ama yok denecek kadar az düşünüyoruz. Çünkü bizi düşünmeye sevk edecek hikmet ve marifetten mahrum bırakıldık. Bizi bundan alıkoyan bin bir sürat görüntü medeniyetiyle karşı karşıyayız.
Ben aforizmayı yani özlü sözü, “Hayat, artı hikmet, artı olgunluk; eşittir insan...” olarak ele alıyorum.
“Hayat”, “hikmet” ve “olgunluk” kavramlarının baş harfleri kimyadaki H2O’yu, insanın özü olan ve bedeninin dörtte üçünü oluşturan suyu temsil ediyor. Su, insanın maddî varlığı için ne kadar hayatî bir önem taşıyorsa, hikmet ve marifet de manevî varlığı için o kadar önem arz ediyor.
Bir okuyup bin düşünmek…
Günümüzde bu duyuş ve duruşa, bu anlayış ve kavrayışa ne kadar da muhtacız. Çok okuyor, çok yazıyor ama yok denecek kadar az düşünüyoruz. Çünkü bizi düşünmeye sevk edecek hikmet ve marifetten mahrum bırakıldık. Bizi bundan alıkoyan bin bir sürat görüntü medeniyetiyle karşı karşıyayız.
Ben aforizmayı yani özlü sözü, “Hayat, artı hikmet, artı olgunluk; eşittir insan...” olarak ele alıyorum.
“Hayat”, “hikmet” ve “olgunluk” kavramlarının baş harfleri kimyadaki H2O’yu, insanın özü olan ve bedeninin dörtte üçünü oluşturan suyu temsil ediyor. Su, insanın maddî varlığı için ne kadar hayatî bir önem taşıyorsa, hikmet ve marifet de manevî varlığı için o kadar önem arz ediyor.