Hayatın Anlamı İman

Stok Kodu:
9786052174487
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
360
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
225,00TL
146,25TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,88TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786052174487
1095118
Hayatın Anlamı İman
Hayatın Anlamı İman
146.25

İman, 'inanç olarak bağlanma ve boyun eğme' anlamlarını kapsadığı gibi, buyruk ve yasaklara uymayı da içerir. Şer‘i tebliğat sadece haber veriliyorsa iman, bu haberi doğru kabul etmekten ibaret olur; ancak bir şeyin emredilmesi ya da yasaklanması söz konusu ise iman, insanın o emir ve yasağa iç dünyasında tam olarak boyun eğmesidir.

Bir şeyin zaruri ardılının ortada olmayışı, o şeyin kendisinin de mevcut olmadığına işarettir. İman da “kökü kalbin derinliklerinde olan ve yapılan işlerle teyit olunan bir şey” olduğuna göre, ‘fiilen işleme'nin imana dahil mi olduğu, yoksa sadece zaruri olarak onu takip eden bir şey mi olduğu tartışması laf kalabalığına dönüşür.

Bununla birlikte, tıpkı iman gibi zihni altyapısı ve hissi üstyapısı ile imansızlığın da bir karakteristiği vardır. İman sahibi olmak bu boyutların net olarak gerçekleşmesine bağlı olduğu kadar, imansızlık da dini ilke ve kutsallara karşı istiğna, istikbar, istihfaf, tuğyan, bağy gibi boyutların gerçekleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla, dini emir ve yasaklara riayetsizlik olarak nitelendirebileceğimiz amel zaafını imansızlıkla damgalayıp sahibini tekfir etmekte acele edilmemelidir; Kur'an'da bu gibi tutumlara kah fasıklık kah münafıklık kavramı uygun görülmüş; ancak sahipleri, İslam toplumundan dışlanmamıştır.

İman, 'inanç olarak bağlanma ve boyun eğme' anlamlarını kapsadığı gibi, buyruk ve yasaklara uymayı da içerir. Şer‘i tebliğat sadece haber veriliyorsa iman, bu haberi doğru kabul etmekten ibaret olur; ancak bir şeyin emredilmesi ya da yasaklanması söz konusu ise iman, insanın o emir ve yasağa iç dünyasında tam olarak boyun eğmesidir.

Bir şeyin zaruri ardılının ortada olmayışı, o şeyin kendisinin de mevcut olmadığına işarettir. İman da “kökü kalbin derinliklerinde olan ve yapılan işlerle teyit olunan bir şey” olduğuna göre, ‘fiilen işleme'nin imana dahil mi olduğu, yoksa sadece zaruri olarak onu takip eden bir şey mi olduğu tartışması laf kalabalığına dönüşür.

Bununla birlikte, tıpkı iman gibi zihni altyapısı ve hissi üstyapısı ile imansızlığın da bir karakteristiği vardır. İman sahibi olmak bu boyutların net olarak gerçekleşmesine bağlı olduğu kadar, imansızlık da dini ilke ve kutsallara karşı istiğna, istikbar, istihfaf, tuğyan, bağy gibi boyutların gerçekleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla, dini emir ve yasaklara riayetsizlik olarak nitelendirebileceğimiz amel zaafını imansızlıkla damgalayıp sahibini tekfir etmekte acele edilmemelidir; Kur'an'da bu gibi tutumlara kah fasıklık kah münafıklık kavramı uygun görülmüş; ancak sahipleri, İslam toplumundan dışlanmamıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat