Bin yıllar boyunca görmezden gelinen kadınları yoktan var eden yeni tarihçilerin taze bir metodoloji ile resimdeki boşlukları doldurmaları gerekmektedir. Bu revizyonist tarih, geçmişte kaleme alınmış “şanlı” savaş vakanüvisciliğe meydan okuyarak yeni bir sosyal tarih anlayışı geliştirir. Kadın tarihi burada başlamaz elbet, başlangıçtan beri vardır, ama görünmez kadınlar bundan böyle sayfalarda yeniden hayat bulacak, “eş, anne, metres” rolünden başka rollere de bürüneceklerdir. “Kadın doğulmaz, kadın olunur” diyen Simone de Beauvoir gibi müthiş kadınlar ikinci cinsiyet olmayı reddetmiştir işbu kitap böyle bir ruhun meyvesidir.
Elinizde tuttuğunuz kitaptaki biyografiler ataerkil tarih anlayışına tepki olarak ortaya çıktı.
Bin yıllar boyunca görmezden gelinen kadınları yoktan var eden yeni tarihçilerin taze bir metodoloji ile resimdeki boşlukları doldurmaları gerekmektedir. Bu revizyonist tarih, geçmişte kaleme alınmış “şanlı” savaş vakanüvisciliğe meydan okuyarak yeni bir sosyal tarih anlayışı geliştirir. Kadın tarihi burada başlamaz elbet, başlangıçtan beri vardır, ama görünmez kadınlar bundan böyle sayfalarda yeniden hayat bulacak, “eş, anne, metres” rolünden başka rollere de bürüneceklerdir. “Kadın doğulmaz, kadın olunur” diyen Simone de Beauvoir gibi müthiş kadınlar ikinci cinsiyet olmayı reddetmiştir işbu kitap böyle bir ruhun meyvesidir.
Elinizde tuttuğunuz kitaptaki biyografiler ataerkil tarih anlayışına tepki olarak ortaya çıktı.