"Vatan dediğimiz coğrafya geçmişiyle ve haliyle şiir olmalı okunmalı, türkü olmalı çağrılmalı, kitap olmalı yazılmalıdır. Kalplerden vatana, vatandan kalplere yollar açılmalı ve insanlar vatan toprakları denilen bu mekânlarda uyurgezer gibi gezmemelidir... Anadolu’da yaşamak ayrı bir heyecan, bir şehrin hemşehrisi olmak başka bir haz, her akşam ayrı bir sokağına girmek yeni duygular için farklı bir kaynak olmalıdır. O zaman hayatımız da vatanımız da daha bir güzelleşir. İşte M. Şerif Korkut’un, Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Burdur’u anlatan kitabı bize bu heyecanları yaşatacak türden bir hâtırattır. Bu eser, küçük hacmine rağmen, bir Anadolu şehri hakkında yazılmış en güzel kitaplardan biridir. Ayrıca, ünlü ressamlarımızdan Turgut Zaim’in karakalem resimleriyle süslenmiş olması kitaba ayrı bir değer kazandırmaktadır."
"Vatan dediğimiz coğrafya geçmişiyle ve haliyle şiir olmalı okunmalı, türkü olmalı çağrılmalı, kitap olmalı yazılmalıdır. Kalplerden vatana, vatandan kalplere yollar açılmalı ve insanlar vatan toprakları denilen bu mekânlarda uyurgezer gibi gezmemelidir... Anadolu’da yaşamak ayrı bir heyecan, bir şehrin hemşehrisi olmak başka bir haz, her akşam ayrı bir sokağına girmek yeni duygular için farklı bir kaynak olmalıdır. O zaman hayatımız da vatanımız da daha bir güzelleşir. İşte M. Şerif Korkut’un, Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Burdur’u anlatan kitabı bize bu heyecanları yaşatacak türden bir hâtırattır. Bu eser, küçük hacmine rağmen, bir Anadolu şehri hakkında yazılmış en güzel kitaplardan biridir. Ayrıca, ünlü ressamlarımızdan Turgut Zaim’in karakalem resimleriyle süslenmiş olması kitaba ayrı bir değer kazandırmaktadır."