“Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.”
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik uğruna başlatılan bir Ayaklanma’nın oportünist emellerle totaliter bir yönetime evrilen alegorik hikâyesi.
Politik dehası ve keskin kalemiyle dünyayı sarsan İngiliz yazar George Orwell, 1984’le alt ettiği totaliter rejimlere Hayvan Çiftliği’nde kara mizahıyla meydan okuyor. Asla sadece “reel sosyalizm” eleştirisi olarak görülemeyecek elinizdeki eser, tüm zamanlara hükmeden kurgusuyla her türlü despotik yönetimi ustaca hicvediyor.
Sömürüsüz bir gelecek umuduyla çiftlik sahibi Bay Jones’a başkaldıran hayvanlar, önderliği sahiplenen domuzların giderek zalimleşen egemenliğinde baltalanmış bir devrimin ağır sonuçlarına tanıklık ediyor.
İlk kez 1945 yılında yayımlanan ve bugün hâlâ bir yerlerde sürmekte olan adaletsiz yönetimlere gözdağı veren Hayvan Çiftliği, bu kez Zülfü Livaneli’nin özel seçkisi içerisinde ve onun önsözüyle okurla buluşurken bu eşsiz kitaplığa siyasi bir derinlik kazandırıyor.
“Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.”
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik uğruna başlatılan bir Ayaklanma’nın oportünist emellerle totaliter bir yönetime evrilen alegorik hikâyesi.
Politik dehası ve keskin kalemiyle dünyayı sarsan İngiliz yazar George Orwell, 1984’le alt ettiği totaliter rejimlere Hayvan Çiftliği’nde kara mizahıyla meydan okuyor. Asla sadece “reel sosyalizm” eleştirisi olarak görülemeyecek elinizdeki eser, tüm zamanlara hükmeden kurgusuyla her türlü despotik yönetimi ustaca hicvediyor.
Sömürüsüz bir gelecek umuduyla çiftlik sahibi Bay Jones’a başkaldıran hayvanlar, önderliği sahiplenen domuzların giderek zalimleşen egemenliğinde baltalanmış bir devrimin ağır sonuçlarına tanıklık ediyor.
İlk kez 1945 yılında yayımlanan ve bugün hâlâ bir yerlerde sürmekte olan adaletsiz yönetimlere gözdağı veren Hayvan Çiftliği, bu kez Zülfü Livaneli’nin özel seçkisi içerisinde ve onun önsözüyle okurla buluşurken bu eşsiz kitaplığa siyasi bir derinlik kazandırıyor.