Nasıl başlasam bilemedim ama aklıma şu geldi: Aktivist siyaset adamı Dr. Martin Luther King; "Hedefini şaşırmış insanların, hedefe kilitlenen füzeleri kullandıkları bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlar, ahlaki evrim de geçirdiler, ancak bu biraz yavaş oldu." der. Bunu görebileceğimiz yegane yer ise insan ve hayvan arasındaki ilişkilerdir, hep öyle düşünmüşümdür.
Tam bu noktada çok değerli hukuk insanları Mustafa Meydan ve Onur Altınkan kitaplarında yaşam kadar içten, insan kadar hayati bir konuya imza atmışlar. Hayvan haklarını yazmışlar. İnsanın ikircikli varoluşunun, sergilediği çatışmacı varlığının tefrikasıdır hayvanlar ve onların hakları. Öyle ki, deneylere tabi tutulan, haberlerde denk geldiğimiz üzere'sınırsız' işkence gören, eziyet edilen, hatta katliamlara uğrayan hayvanlar, bir yandan da vicdan, sevgi ve merhamet duyulan, insanların kalplerini paylaştıkları, insanların evlerine ev sahibi ettikleri varlıklar durumundalar. Hatta insanların siyasi yönelimlerini gösteren birer araç halindeler. O nedenledir ki, hayvanların insanla olan birlikteliğini yansız bir biçimde ortaya koymak belki de tam olarak hiçbir zaman mümkün değildir.
İnsan-hayvan ilişkisinin mağara döneminde başlayan ilişkisi en başlardaki gibi'saygı temelli'yürümemiştir. Bu ilk kıvılcım öyle kalsaymış iyiymiş ama süreçle bu ilişki, 'insan merkezci' bir anlayışa dönüşmüştür. Zamanla ise 'hayvanların ahlaki statüleri'kabul edilmiş, bugün ise'Hayvanların da hakları var' kabulüne evrilmiştir. Bu adeta insanlığın ahlaki evriminde bir sonraki adımdır. Hayvan hakları, bu anlamdaki son yüzyıl içinde- 'insanın' gerçekleştirmiş olduğu en ilham verici, en çağdaş ve belki de en ahlaki adımlarından olmuştur.
Kitabın özünü yazıyor olsam şu fikre varırdım; "İnsan hakları diye bir şey varsa, aynı nedenden dolayı hayvanların da hakkı vardır." Açık ve net. Güzel yazmışlar, ne güzel de olmuş. Şimdi bu ilham verici kitabı hepimiz okuyalım. Saygıyla... Sevgiyle...
Prof. Dr. Uğur BATI
Nasıl başlasam bilemedim ama aklıma şu geldi: Aktivist siyaset adamı Dr. Martin Luther King; "Hedefini şaşırmış insanların, hedefe kilitlenen füzeleri kullandıkları bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlar, ahlaki evrim de geçirdiler, ancak bu biraz yavaş oldu." der. Bunu görebileceğimiz yegane yer ise insan ve hayvan arasındaki ilişkilerdir, hep öyle düşünmüşümdür.
Tam bu noktada çok değerli hukuk insanları Mustafa Meydan ve Onur Altınkan kitaplarında yaşam kadar içten, insan kadar hayati bir konuya imza atmışlar. Hayvan haklarını yazmışlar. İnsanın ikircikli varoluşunun, sergilediği çatışmacı varlığının tefrikasıdır hayvanlar ve onların hakları. Öyle ki, deneylere tabi tutulan, haberlerde denk geldiğimiz üzere'sınırsız' işkence gören, eziyet edilen, hatta katliamlara uğrayan hayvanlar, bir yandan da vicdan, sevgi ve merhamet duyulan, insanların kalplerini paylaştıkları, insanların evlerine ev sahibi ettikleri varlıklar durumundalar. Hatta insanların siyasi yönelimlerini gösteren birer araç halindeler. O nedenledir ki, hayvanların insanla olan birlikteliğini yansız bir biçimde ortaya koymak belki de tam olarak hiçbir zaman mümkün değildir.
İnsan-hayvan ilişkisinin mağara döneminde başlayan ilişkisi en başlardaki gibi'saygı temelli'yürümemiştir. Bu ilk kıvılcım öyle kalsaymış iyiymiş ama süreçle bu ilişki, 'insan merkezci' bir anlayışa dönüşmüştür. Zamanla ise 'hayvanların ahlaki statüleri'kabul edilmiş, bugün ise'Hayvanların da hakları var' kabulüne evrilmiştir. Bu adeta insanlığın ahlaki evriminde bir sonraki adımdır. Hayvan hakları, bu anlamdaki son yüzyıl içinde- 'insanın' gerçekleştirmiş olduğu en ilham verici, en çağdaş ve belki de en ahlaki adımlarından olmuştur.
Kitabın özünü yazıyor olsam şu fikre varırdım; "İnsan hakları diye bir şey varsa, aynı nedenden dolayı hayvanların da hakkı vardır." Açık ve net. Güzel yazmışlar, ne güzel de olmuş. Şimdi bu ilham verici kitabı hepimiz okuyalım. Saygıyla... Sevgiyle...
Prof. Dr. Uğur BATI