Hayvanlar, tarihin kadim dönemlerinden beri insanlarla etkileşim halindedir. Hayatları, hayvanlarla, belirli noktalarda neredeyse daimi olarak kesişim halinde olan insanlar ise bu etkileşimi genellikle hayvanları kullanmak ve onlardan faydalanmak şeklinde yapılandırmışlardır. Ancak doğası gereği bahsedilen kullanım ve faydalanma hayvanların haklarını gözetmeksizin, antroposantrik bir zeminde gerçekleşmektedir. Hayvanların haklarını tanımak ve bu temelde insanlarla ilişkilerini düzenlemek; hayvanlara verilecek bir hediye değil, onların zaten sahip olduklarını onlara teslim etmektir. Ancak ne yazık ki; hayvanların haklarına, devletin bu konudaki yükümlülüklerine güçlü bir karşı çıkış olmakla beraber tüm dünyadaki pozitif hukuk düzenlemeleri de bu konuda eksik ve yetersiz kalmaktadır. Çalışma ile tam olarak bu kapsamda; hayvan haklarının çeşitli disiplinler temelinde aydınlatılması, devletin bu konudaki yükümlülüklerinin incelenmesi ve pozitif hukuktaki güncel düzenlemelerin eksiklik ve yetersizliklerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Bu hedefe paralel olarak, hayvan hakları temelinde hukuki düzenlemeler yapılması yolunda bir adım atılmasına yol gösterici olmak ve bu konudaki akademik eksikliği gidermek amacı güdülmüştür. Çalışmanın nihayetinde amaca uygun sekilde, hayvan haklarının teorik temellerinin sağlamlığı ve devletlerin açık yükümlülükleri bilimsel ve tutarlı argümanlarla ortaya çıkarılmıştır. Bu temel ışığında, hayvan haklarının muğlaklığa yer bırakmayacak şekilde düzenlenerek yasal metin eksikliğinin giderilmesinin kritik önem taşıdığı tespit edilmiştir.
Hayvanlar, tarihin kadim dönemlerinden beri insanlarla etkileşim halindedir. Hayatları, hayvanlarla, belirli noktalarda neredeyse daimi olarak kesişim halinde olan insanlar ise bu etkileşimi genellikle hayvanları kullanmak ve onlardan faydalanmak şeklinde yapılandırmışlardır. Ancak doğası gereği bahsedilen kullanım ve faydalanma hayvanların haklarını gözetmeksizin, antroposantrik bir zeminde gerçekleşmektedir. Hayvanların haklarını tanımak ve bu temelde insanlarla ilişkilerini düzenlemek; hayvanlara verilecek bir hediye değil, onların zaten sahip olduklarını onlara teslim etmektir. Ancak ne yazık ki; hayvanların haklarına, devletin bu konudaki yükümlülüklerine güçlü bir karşı çıkış olmakla beraber tüm dünyadaki pozitif hukuk düzenlemeleri de bu konuda eksik ve yetersiz kalmaktadır. Çalışma ile tam olarak bu kapsamda; hayvan haklarının çeşitli disiplinler temelinde aydınlatılması, devletin bu konudaki yükümlülüklerinin incelenmesi ve pozitif hukuktaki güncel düzenlemelerin eksiklik ve yetersizliklerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Bu hedefe paralel olarak, hayvan hakları temelinde hukuki düzenlemeler yapılması yolunda bir adım atılmasına yol gösterici olmak ve bu konudaki akademik eksikliği gidermek amacı güdülmüştür. Çalışmanın nihayetinde amaca uygun sekilde, hayvan haklarının teorik temellerinin sağlamlığı ve devletlerin açık yükümlülükleri bilimsel ve tutarlı argümanlarla ortaya çıkarılmıştır. Bu temel ışığında, hayvan haklarının muğlaklığa yer bırakmayacak şekilde düzenlenerek yasal metin eksikliğinin giderilmesinin kritik önem taşıdığı tespit edilmiştir.