"17 Ağustos 1999 depreminin yaşandığı o acı gecede, sarsıntı sonrasında sokağa çıkan yüz binlerce insan gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğunu gördüler. Öyle ki: "Gökyüzünde çok yıldız olunca deprem olur" yanılgısı kaldı geriye. Oysa, o gece yıldızlar öteki yaz gecelerinden farklı değildiler. Çoğalan, uyumak yerine onlara bakan gözlerdi yalnızca... Çoban Ahmet, her gece gökyüzünü seyrediyor merasında. Bu yüzden hiç eksik olmuyor oradan topladıkları. "Derler ki yıldızdır o kayanlar/ bence gökyüzü taş arıyordur sevgilisinin penceresine..."
Sunay Akın "Ay hırsızı" kitabından...
Seviyorum seni sol elim/ taş atmayı beceremeyen elim."
"17 Ağustos 1999 depreminin yaşandığı o acı gecede, sarsıntı sonrasında sokağa çıkan yüz binlerce insan gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğunu gördüler. Öyle ki: "Gökyüzünde çok yıldız olunca deprem olur" yanılgısı kaldı geriye. Oysa, o gece yıldızlar öteki yaz gecelerinden farklı değildiler. Çoğalan, uyumak yerine onlara bakan gözlerdi yalnızca... Çoban Ahmet, her gece gökyüzünü seyrediyor merasında. Bu yüzden hiç eksik olmuyor oradan topladıkları. "Derler ki yıldızdır o kayanlar/ bence gökyüzü taş arıyordur sevgilisinin penceresine..."
Sunay Akın "Ay hırsızı" kitabından...
Seviyorum seni sol elim/ taş atmayı beceremeyen elim."