“Gölgeye bir daha dönmemek üzere ayrıldım. Kendimden kurtuldum artık. Ondan bundan kurtuldum. Hiçbir hançer yaramaz tenimi, şerha şerha yarıldım. Bundan böyle orada, birinci semanın feleklerinde arayın beni. Şimdi sadece gözüm kamerde, şemste, zuhalde. Senin belirdiğin yerde, ayan olduğunda.”
“Hiç” olma yolunda “şey”e varan bir yolcu…
Hakikati yıldızlarda arayan Hayyam'ın hiçbir şeyin anlamının kalmaması için kendisini tümüyle aradan kaldırması gerektiğini anladığı anlar ve onun gözünde “şey”lerin artık kendi başına bir anlam ifade etmediği zamanlar…
Yüzyıllardan beri yaşam felsefesi, rubaileri ve sözleriyle ruhumuzu aydınlatan Hayyam, Sadık Yalsızuçanlar'ın güçlü kaleminden çıkan bu anlatı ile yeniden okuyucuyla buluşuyor.
“Gölgeye bir daha dönmemek üzere ayrıldım. Kendimden kurtuldum artık. Ondan bundan kurtuldum. Hiçbir hançer yaramaz tenimi, şerha şerha yarıldım. Bundan böyle orada, birinci semanın feleklerinde arayın beni. Şimdi sadece gözüm kamerde, şemste, zuhalde. Senin belirdiğin yerde, ayan olduğunda.”
“Hiç” olma yolunda “şey”e varan bir yolcu…
Hakikati yıldızlarda arayan Hayyam'ın hiçbir şeyin anlamının kalmaması için kendisini tümüyle aradan kaldırması gerektiğini anladığı anlar ve onun gözünde “şey”lerin artık kendi başına bir anlam ifade etmediği zamanlar…
Yüzyıllardan beri yaşam felsefesi, rubaileri ve sözleriyle ruhumuzu aydınlatan Hayyam, Sadık Yalsızuçanlar'ın güçlü kaleminden çıkan bu anlatı ile yeniden okuyucuyla buluşuyor.