Hekimbaşı Aziz Efendi'nin Tercüme-i Eşcar u Esmar'ı - Tarihi Astrolojinin Kaynaklarından Ağaçlar ve Meyveler
Klasik Türk edebiyatı geleneği içerisinde “yıldızname” türünde kaleme alınan pek çok telif ve tercüme eserin bulunduğu bilinmektedir. Bu bağlamda çalışmaya temel teşkil eden Tercüme-i Eşcâr u Esmâr’ın söz konusu eserler arasındaki yerini tayin etmek, çalışmanın çıkış noktası olmuştur.
Ansiklopedik bir mahiyete sahip olan Tercüme-i Eşcâr u Esmâr, ortaya koyduğu bilgiler doğrultusunda geçmişin astroloji bilgisi ile bugünün bilgisi arasında benzerlikler barındırması yönüyle dikkate değer bir eser konumundadır. Klasik Türk edebiyatının mevcut malzemelerinden biri olan gök cisimleri, bir beyitte ya da müstakil bir eserde karşımıza çıkabilmekte ve bu unsurların doğru bir biçimde anlamlandırılması adına astrolojik bilgiler ihtiva eden metinlerin alana kazandırılması gerekmektedir. Nitekim bu amaç doğrultusunda atılan küçük bir adım niteliği taşıyan çalışmanın öncelikli hedefi de eserin gelenek içerisindeki yerini tayin edebilmek ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalarda mukayeseli bir değerlendirme yapabilme imkânı sunabilmektir.
Çalışmanın giriş bölümünde ilm-i nücûmun konumu ile bugün doğum haritası/horoscop olarak tabir edilen zîc temelli zâyiçelerden bahsedilmiştir. Ardından üç temel bölüme ayrılmış olan çalışmanın birinci bölümünde: ilm-i nücûmun tanımı ve kapsamı ile ilm-i nücûma dair temel unsurlardan bahsedilmiş; ilm-i nücûmun Türk edebiyatındaki yeri ile kozmik unsurların ve diğer astronomik unsurlar ile gök olaylarının klasik Türk şiirindeki kullanımına değinilmiş; Osmanlı’da görev yapan müneccimbaşılar, ilm-i nücûma ait eserler ile ilgili çeviri faaliyetleri ve ilm-i nücûm ile müneccimlere yönelik eleştirilere yer verilmiştir. İkinci bölümde eserin müellifi ve mütercimi hakkında bilgi verilirken eserin konusu ve kapsamı, dil ve anlatımı, ilm-i nücûmdaki yeri, mütercimin tercüme metoduna değinilmiş, bölümün sonuna bir de terim ve kavramlar sözlüğü eklenerek metin içerisinde geçen terimlerin izahı amaçlanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümü ise metne ayrılmış, bu bölümde metnin kuruluşunda tercih edilen ve edilmeyen nüshaların detaylı bilgisine yer verilerek buradan elde edilen bilgiler doğrultusunda nüshaların şecere tespiti yapılmıştır.
Klasik Türk edebiyatı geleneği içerisinde “yıldızname” türünde kaleme alınan pek çok telif ve tercüme eserin bulunduğu bilinmektedir. Bu bağlamda çalışmaya temel teşkil eden Tercüme-i Eşcâr u Esmâr’ın söz konusu eserler arasındaki yerini tayin etmek, çalışmanın çıkış noktası olmuştur.
Ansiklopedik bir mahiyete sahip olan Tercüme-i Eşcâr u Esmâr, ortaya koyduğu bilgiler doğrultusunda geçmişin astroloji bilgisi ile bugünün bilgisi arasında benzerlikler barındırması yönüyle dikkate değer bir eser konumundadır. Klasik Türk edebiyatının mevcut malzemelerinden biri olan gök cisimleri, bir beyitte ya da müstakil bir eserde karşımıza çıkabilmekte ve bu unsurların doğru bir biçimde anlamlandırılması adına astrolojik bilgiler ihtiva eden metinlerin alana kazandırılması gerekmektedir. Nitekim bu amaç doğrultusunda atılan küçük bir adım niteliği taşıyan çalışmanın öncelikli hedefi de eserin gelenek içerisindeki yerini tayin edebilmek ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalarda mukayeseli bir değerlendirme yapabilme imkânı sunabilmektir.
Çalışmanın giriş bölümünde ilm-i nücûmun konumu ile bugün doğum haritası/horoscop olarak tabir edilen zîc temelli zâyiçelerden bahsedilmiştir. Ardından üç temel bölüme ayrılmış olan çalışmanın birinci bölümünde: ilm-i nücûmun tanımı ve kapsamı ile ilm-i nücûma dair temel unsurlardan bahsedilmiş; ilm-i nücûmun Türk edebiyatındaki yeri ile kozmik unsurların ve diğer astronomik unsurlar ile gök olaylarının klasik Türk şiirindeki kullanımına değinilmiş; Osmanlı’da görev yapan müneccimbaşılar, ilm-i nücûma ait eserler ile ilgili çeviri faaliyetleri ve ilm-i nücûm ile müneccimlere yönelik eleştirilere yer verilmiştir. İkinci bölümde eserin müellifi ve mütercimi hakkında bilgi verilirken eserin konusu ve kapsamı, dil ve anlatımı, ilm-i nücûmdaki yeri, mütercimin tercüme metoduna değinilmiş, bölümün sonuna bir de terim ve kavramlar sözlüğü eklenerek metin içerisinde geçen terimlerin izahı amaçlanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümü ise metne ayrılmış, bu bölümde metnin kuruluşunda tercih edilen ve edilmeyen nüshaların detaylı bilgisine yer verilerek buradan elde edilen bilgiler doğrultusunda nüshaların şecere tespiti yapılmıştır.