Bu çalışmanın amacı, üniversite hastanesinde görev yapan hekimlerin mobbing algılarına, hissettikleri öfke düzeylerini ve öfkeyi nasıl ifade ettiklerini tespit etmektedir. Çalışmada ayrıca mobbing'in öfke düzeyi ve öfke ifade tarzları üzerinde nasıl bir etkisi olduğu da araştırılmıştır. Yapılan akademik çalışmalar ve araştırmalar, mobbing'e en fazla maruz kalan çalışan grubunun “sağlık çalışanları” olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle söz konusu çalışmada yoğun iş temposu ile çalışan hekimler örneklem olarak alınmış ve literatür bilgileri ışığında, çalışan hekimlerin algıladıkları mobbing seviyesi ile genel öfke ve öfke ifade tarzı düzeyleri arasındaki etkileşim araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan 379 hekimden oluşmaktadır. Elde edilen bulgular, hekimlerin algıladıkları mobbing'in, genel öfke düzeyi ve öfke ifade tarzı düzeyi üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Hekimlerin genel mobbing algıları ile öfke düzeyi ve öfke ifade düzeyi arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Algılanan mobbing seviyesi ne kadar yüksekse, mevcut öfke düzeyinde bu yönde olumsuz bir artış gözlenmektedir. Bu durum, çalışanın öfke kontrolünü sağlayamaması, öfkeyi içte tutma eğiliminin azalmasına, öfkenin dışa vurumunun artmasına neden olmaktadır. Kontrolsüz olarak dışa vurulan öfke, genelde saldırgan ve şiddet eğilimi düzeyi yüksek şekilde gerçekleşmektedir. Bu olumsuz tablo, çalışanın performans ve iş aidiyetini azaltacağı için örgütlerin mobbing olgusu üzerinde profesyonel yardım alarak çalışması gerekmektedir.
Bu çalışmanın amacı, üniversite hastanesinde görev yapan hekimlerin mobbing algılarına, hissettikleri öfke düzeylerini ve öfkeyi nasıl ifade ettiklerini tespit etmektedir. Çalışmada ayrıca mobbing'in öfke düzeyi ve öfke ifade tarzları üzerinde nasıl bir etkisi olduğu da araştırılmıştır. Yapılan akademik çalışmalar ve araştırmalar, mobbing'e en fazla maruz kalan çalışan grubunun “sağlık çalışanları” olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle söz konusu çalışmada yoğun iş temposu ile çalışan hekimler örneklem olarak alınmış ve literatür bilgileri ışığında, çalışan hekimlerin algıladıkları mobbing seviyesi ile genel öfke ve öfke ifade tarzı düzeyleri arasındaki etkileşim araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan 379 hekimden oluşmaktadır. Elde edilen bulgular, hekimlerin algıladıkları mobbing'in, genel öfke düzeyi ve öfke ifade tarzı düzeyi üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Hekimlerin genel mobbing algıları ile öfke düzeyi ve öfke ifade düzeyi arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Algılanan mobbing seviyesi ne kadar yüksekse, mevcut öfke düzeyinde bu yönde olumsuz bir artış gözlenmektedir. Bu durum, çalışanın öfke kontrolünü sağlayamaması, öfkeyi içte tutma eğiliminin azalmasına, öfkenin dışa vurumunun artmasına neden olmaktadır. Kontrolsüz olarak dışa vurulan öfke, genelde saldırgan ve şiddet eğilimi düzeyi yüksek şekilde gerçekleşmektedir. Bu olumsuz tablo, çalışanın performans ve iş aidiyetini azaltacağı için örgütlerin mobbing olgusu üzerinde profesyonel yardım alarak çalışması gerekmektedir.