Hem Eylül Hem Deniz, 68 kuşağından bir şairin kendisiyle hesaplaşmasıdır. "Gül diktik kuytularda bunca yıl / fesleğen sevdik" diyor ve bunun hesabını derin bir iç sızısıyla ödüyor. Fonda bağbozumu hüznü var. Bakır kazanlarda pekmez kaynatıyor. Ahşap fıçılarda şarap dinlendiriyor. Gülsüyor, gül büyütüyor. Düşüncenin duyguyla seviştiği şiirler sunuyor bize. Yılgınlık yok, pişman değil. Dahası umudunu yitirmemiş. Bir ışığı gösterir gibi duruyor. Düşüncenin patikalarında dolaşıyor ve incecik bir ateşe odun taşıyor. Mehmet Barış’ın Hem Eylül Hem Deniz’i bizi gerçek anlamda bir şairin sesiyle buluşturuyor.
Hem Eylül Hem Deniz, 68 kuşağından bir şairin kendisiyle hesaplaşmasıdır. "Gül diktik kuytularda bunca yıl / fesleğen sevdik" diyor ve bunun hesabını derin bir iç sızısıyla ödüyor. Fonda bağbozumu hüznü var. Bakır kazanlarda pekmez kaynatıyor. Ahşap fıçılarda şarap dinlendiriyor. Gülsüyor, gül büyütüyor. Düşüncenin duyguyla seviştiği şiirler sunuyor bize. Yılgınlık yok, pişman değil. Dahası umudunu yitirmemiş. Bir ışığı gösterir gibi duruyor. Düşüncenin patikalarında dolaşıyor ve incecik bir ateşe odun taşıyor. Mehmet Barış’ın Hem Eylül Hem Deniz’i bizi gerçek anlamda bir şairin sesiyle buluşturuyor.