Celali İsyanları‘nın ünlü eşkiya reisi Abdülhalim Karayazıcı‘nın Ordu‘sunu gerekli hayvan yemini sağlamak için köyleri yağmalarken kullandığı söz bir tür eşitlikçi zorbalığın işaretiydi. "Atların arpa parası" diye halktan zorla toplanan yaygın vergi ağının, daha doğrusu haracın adıydı: "her sakaldan bir kıl"Küreselleşme olgusunun iyice öne çıkardığı Mafia‘laşma, tüm dünyanın en önemli sosyal sorunu halini geldi. Peki Türkiye açısından durum ne? Türkiye bu küresel anlamda yasal / yasadışı düzenin neresinde? Ve buraya hangi tarihsel aşamalardan geçerek geldi?Murat Çulcu, gazeteciliğin verdiği araştırmacı kimlikle geniş bir tarihsel tarama , ayrıntılı, titiz bir incelemeyle bu sorulara yanıt veriyor. Bugüne yol açan dünü çok boyutlu bir yaklaşımla irdeliyor.Çulcu, Mafia olgusunu "merkezi otoriteye karşı yerel güç odaklarının dirinişi" olarak tanımlıyor. Bu saptamadan hareket eden yazar, yerel güç odaklarının yapılanmasını "beylikler döneminden" başlayarak günümüzdeki iktidar yapılanmalarına kadar getiriyor. Yerel geniş ailelerin oluşumundaki Mafios izleri gün ışığına çıkarıyor. Ritüel akrabalığın Mafios esaslarını ve amaçlarını dikkati çekiyor. Yerel güç odaklarının adeta enerji kaynağı olan "çifte hukuk anlayışının" zeminindeki dinsel motifleri analiz ediyor.
Celali İsyanları‘nın ünlü eşkiya reisi Abdülhalim Karayazıcı‘nın Ordu‘sunu gerekli hayvan yemini sağlamak için köyleri yağmalarken kullandığı söz bir tür eşitlikçi zorbalığın işaretiydi. "Atların arpa parası" diye halktan zorla toplanan yaygın vergi ağının, daha doğrusu haracın adıydı: "her sakaldan bir kıl"Küreselleşme olgusunun iyice öne çıkardığı Mafia‘laşma, tüm dünyanın en önemli sosyal sorunu halini geldi. Peki Türkiye açısından durum ne? Türkiye bu küresel anlamda yasal / yasadışı düzenin neresinde? Ve buraya hangi tarihsel aşamalardan geçerek geldi?Murat Çulcu, gazeteciliğin verdiği araştırmacı kimlikle geniş bir tarihsel tarama , ayrıntılı, titiz bir incelemeyle bu sorulara yanıt veriyor. Bugüne yol açan dünü çok boyutlu bir yaklaşımla irdeliyor.Çulcu, Mafia olgusunu "merkezi otoriteye karşı yerel güç odaklarının dirinişi" olarak tanımlıyor. Bu saptamadan hareket eden yazar, yerel güç odaklarının yapılanmasını "beylikler döneminden" başlayarak günümüzdeki iktidar yapılanmalarına kadar getiriyor. Yerel geniş ailelerin oluşumundaki Mafios izleri gün ışığına çıkarıyor. Ritüel akrabalığın Mafios esaslarını ve amaçlarını dikkati çekiyor. Yerel güç odaklarının adeta enerji kaynağı olan "çifte hukuk anlayışının" zeminindeki dinsel motifleri analiz ediyor.