Herkesin Doğusu

Stok Kodu:
9786255999214
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
100
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%27 indirimli
190,00TL
138,70TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,95TL
9786255999214
1364871
Herkesin Doğusu
Herkesin Doğusu
138.70

Herkes kendi içindeki Doğu’yla yüzleşirken, kimin aklına gelir kendini sarıasma kuşlarının masalında bulacağı? Kimin aklına gelir bir güvercinin kokusuyla yüzleşeceği? Bu öyküler, soyut bir dünyanın gerçekle çakışması olarak da yorumlanabilir; gerçekliğin soyutla imtihanı olarak da. Nasıl yorumladığımız çok da önemli değil, neticede bir var bir yok olan Tanrı, zaman parçalanırken rüyada, belki kuşlukta belki üçüncü saatin sonunda, nasılsa oyalanır durur bizim gibi “Masalsız Yusuf”larla. Feyza Akbulut Öner, bu kitabıyla, herkesin Doğu’sunu yüzüne vuruyor.
Bir şeftali tomurcuklanmıştır yaşlı bir dalda, iki taş arasından sürgün vermiştir bir ot. Ömrünü tüketen bir su damlası buharlaşıyordur o süzülürken. Bir kadın son kez bakıyordur ellerine, bir gül yaprağını döküyordur, bir fil doğduğu gibi ölüyordur ve bir kuş havalanıyordur o anda. Varlığın bilmezse özün bilir, sezersin, belli belirsiz hafiflersin, demiştim. Elin elimdeydi. Kaç kere öpmüştün sonra beni. Gülüşmüştük. İnanmayınca gülecek yer arıyordu insan herhalde. 
Kurdun kuşu öptüğü nerde görülmüş Yusuf?

Herkes kendi içindeki Doğu’yla yüzleşirken, kimin aklına gelir kendini sarıasma kuşlarının masalında bulacağı? Kimin aklına gelir bir güvercinin kokusuyla yüzleşeceği? Bu öyküler, soyut bir dünyanın gerçekle çakışması olarak da yorumlanabilir; gerçekliğin soyutla imtihanı olarak da. Nasıl yorumladığımız çok da önemli değil, neticede bir var bir yok olan Tanrı, zaman parçalanırken rüyada, belki kuşlukta belki üçüncü saatin sonunda, nasılsa oyalanır durur bizim gibi “Masalsız Yusuf”larla. Feyza Akbulut Öner, bu kitabıyla, herkesin Doğu’sunu yüzüne vuruyor.
Bir şeftali tomurcuklanmıştır yaşlı bir dalda, iki taş arasından sürgün vermiştir bir ot. Ömrünü tüketen bir su damlası buharlaşıyordur o süzülürken. Bir kadın son kez bakıyordur ellerine, bir gül yaprağını döküyordur, bir fil doğduğu gibi ölüyordur ve bir kuş havalanıyordur o anda. Varlığın bilmezse özün bilir, sezersin, belli belirsiz hafiflersin, demiştim. Elin elimdeydi. Kaç kere öpmüştün sonra beni. Gülüşmüştük. İnanmayınca gülecek yer arıyordu insan herhalde. 
Kurdun kuşu öptüğü nerde görülmüş Yusuf?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat