Bir çocuk, bir yunus ve bir Karya efsanesi...
Alnına dökülen kıvırcık sarı saçları, Ege’nin sularını andıran mavi boncuk gözleriyle İasos’un en güzel, en sevilen çocuğuydu Hermiyas. Yavru bir yunusla kurduğu sıradışı dostluğun hikâyesi kültürden kültüre, dilden dile, kulaktan kulağa dolaştı, sonunda Yalvaç Ural’ın kalemiyle de buluştu. Dünya döndükçe hatırlansın diye...
Bu söylencenin geçtiği adada dolaştığım sahil, mendirek, çan kulesi, kale, küçük meclis ve Kurin Köyü’nün zeytinlerini yediğim acı deliceleri, bana bir yunus gibi sevmenin ne demek olduğunu öğretti.
Bir çocuk, bir yunus ve bir Karya efsanesi...
Alnına dökülen kıvırcık sarı saçları, Ege’nin sularını andıran mavi boncuk gözleriyle İasos’un en güzel, en sevilen çocuğuydu Hermiyas. Yavru bir yunusla kurduğu sıradışı dostluğun hikâyesi kültürden kültüre, dilden dile, kulaktan kulağa dolaştı, sonunda Yalvaç Ural’ın kalemiyle de buluştu. Dünya döndükçe hatırlansın diye...
Bu söylencenin geçtiği adada dolaştığım sahil, mendirek, çan kulesi, kale, küçük meclis ve Kurin Köyü’nün zeytinlerini yediğim acı deliceleri, bana bir yunus gibi sevmenin ne demek olduğunu öğretti.